• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kiraza hasret yaz

13/07/2025 12:55

NAZLI PİŞKİN

@nazlipiskin

Kiraz, çoluk çocuk, genç yaşlı hemen herkes tarafından çok sevilen bir meyve. Yaz gelse de yesek diye mevsimi iple çekilir. Ben de çok severim. Buz küpleri dolu şöyle kocaman bir kâseye kiraz doldurup yaz akşamı bahçede kurulan sofraya getirmeyi yaz neşesi sayarım. Ne var ki bu yaz kiraz tadımlık oldu! Kiraz, bu yıl dalları basmadı, sepetleri, kâseleri doldurmadı. 

Kiraz, hava şartlarındaki değişikliklere çok hassas, küçük tarım zararlılarından çok etkilenen, elle toplandığı için hasat maliyeti yüksek bir meyve. Üstelik narin etli bir meyve olması nedeniyle nakliyesi büyük özenle yapılması gerekiyor.


Evet, bunlar her zaman geçerli. Peki, ne oldu da bu yıl kirazın kilogram fiyatı 700-800 TL mertebesine yükseldi? Nedeni, üretim maliyetlerinin roket hızıyla artmasının yanı sıra bu yıl artarda gelen donlar! Bu donlar sadece kirazı değil kayısı, şeftali gibi başka sert çekirdekli meyveleri de vurdu maalesef ama en çok etkilenen kiraz rekoltesi olmuş. Bu da fiyatlara yansıdı ki ne yansımak; yaktı geçti!

Çeşit çeşit: Napolyon’u var sarısı var

Türkiye, dünyanın en büyük kiraz üreticilerinden birisi. Memleketin farklı yerlerinde erkencisinden geç hasadına çok çeşitli kiraz yetiştiriliyor. Neredeyse siyaha çalan koyu kırmızı renkli olanlardan parlak açık kırmızı renkliye ve beyaz kiraz da tabir edilen açık sarı renkli olana kadar farklı renk ve büyüklüklerde kiraz çeşitlerimiz var.

Afyon’dan İzmir’e, Bursa’dan Iğdır’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen kiraz, her bölgenin iklimine göre farklı lezzet katmanları taşır. İzmir Kemalpaşa’da ve Manisa Salihli’de sulu ve tatlı erkenci kirazlar, Burdur Ağlasun, Afyon Sultandağı’nda ise sert dokulu, uzun raf ömürlü çeşitler öne çıkar. Kütahya’nın kirazı ve vişnesi de memleketin meşhurlarından. Bir de sarı kiraz var elbette. Çok az yetişen, hafif ekşi bir kiraz olan sarı kirazın reçeli ve tuzlaması makbul.

Napolyon kirazı adıyla bilinen çeşit; çok iri taneli, koyu kırmızı ve etli olduğu için en gözdelerden. Anadolu’nun yerli kiraz çeşitlerinden olmayan bu çeşit, 1970’li yıllarda Türk ziraatçılar tarafından Yalova’daki zirai çalışmalar sonucunda meydana getirilmiş bir çeşit. Bu çeşidin ziraat literatüründeki adıysa Napolyon değil 0900 Ziraat. Sonradan halk arasında Napolyon kirazı olarak adlandırılmış. Bazı yerlerde o sınırlı bölgede verilen adları da var. Örneğin Akşehir’de yetiştirilen Akşehir Napolyonu olarak bilinen kirazın yerli adı Allahdiyen kirazı.

İstanbul’da kirazın dalları bastığı masal zamanlar

İstanbul’da da ev bahçelerinin nadir olmadığı dönemlerde kiraz yetişir ve hem hane halkının hem de göz hakkı için dalından koparanların ağzını tatlandırırmış. Osmanlı döneminde İstanbul, çeşitli semtlerinde nefis kiraz çeşitlerinin yetiştirildiği bir şehirmiş. Kiraz yetiştirilen yerler arasında sebze, meyve, yenilebilir ot ve çiçeklerin sadece Toprapı Sarayı’nda tüketilmek üzere özel olarak yetiştirildiği hassa bahçeleri de kaynaklarda belirtiliyor.

17’nci yüzyılda İstanbul’da Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı civarında kiraz yetiştirilen yerler olarak öne çıkan yerler. Evliya Çelebi de İstanbul’da Rumelihisarı ve Sarıyer sırtlarında yetişen kirazların ağırlığını “İkisi bir riyal dökme kuruş ağırlığında” diye över. Bilhassa Rumeli Hisarı kirazlarının makbul olduğunu ifade eder. Rumelihisarı kirazı mevsimi, Evliya Çelebi’nin yaşadığı dönemde İstanbul halkı için şehrin meyvelerinin zevkini çıkarma zamanıydı diyebiliriz. Elbet seyyahımız da bu zevkten mahrum kalmamış: ‘Özellikle Hisâr kirazı mevsiminde İstinye ve Yeniköy’de ve Tarabya’da ve Kefeliköyü’nde ve Büyükdere’de ve Sarıyer’de kırmızı sulu kiraz fasılları edip çeşit çeşit meyvelerinden tad alıp nice bin zevk u safâlar’ sürdüklerini yazar.

Evliya Çelebi, İzmir bahsinde ise  “... gülnârı [kirazı] çoktur” der. Seyyahımızın belirttiği başka kirazlar şunlardır: Banyaluka (Bosna-Hersek] kirazı, beyaz kiraz, Bozdağ Yaylası [Alaşehir] kirazı, dilberlebi [dilber dudağı] kirazı, Rûm kirazı, İslâmbol kirazı, Kayacık [Akhisar] kirazı, keçi memesi, la’l-gün [kırmızı] kiraz.

17’nci ve 18’inci yüzyıllarda İstanbul’u gezen Batılı seyyahlar ise Galata sırtlarından Boğaziçi’ne kadar uzanan bostanlarda kiraz ağaçlarına rastlamış, yalıların bahçelerinde dalları denize doğru sarkan kirazların güzelliğine hayran kalmışlardır. Özellikle Boğaziçi’nde kiraz zamanı, meyve dallarının denize yansıması bir manzara şöleni yaratırdı. İngiliz diplomat ve seyyah Thomas Thornton, 1800’lerin başında kaleme aldığı anılarında, “İstanbul’da kiraz vakti denize kiraz yaprakları düşer, suyun üstünde kırmızı halkalar oluşur” diye yazar. İstanbul’da kiraza dair başka bir kayıt ise 19’uncu yüzyıl İstanbul’undaki meyvelere dair bir kayıt olan Meyve Defteri. Bu defterde başka meyvelerin yanı sıra 31 çeşit kiraz listelenmiştir. Bunlardan bazıları şunlar: Beyzade kirazı, çuval kirazı, dürdane kiraz, harmut kirazı, iyiler güzeli kiraz, karaoğlan kirazı, lizboz kirazı, sarı kiraz, Tabanlıoğlu kirazı, virani kiraz.

Kirazlı tarifler 

15’inci yüzyılda yaşamış Osmanlı saray hekimi Mahmud Şirvani’nin yemek kitabında kiraz, kuru halde bazı tariflerde yer alır. Örneğin kırmızı et, çeşitli baharat, kuruyemiş ve çok çeşitli meyveyle yapılan hulviye (ferhane aşı) adlı yemekte kullanılan meyvelerden biri de kiraz kurusudur. Kirazlı yemekler, günümüzde de mevcut. Hafif ekşimsi kirazla yapılan lahm-ı kiraz adlı, kıyma köfteli ya da kuşbaşı etli yemek akla ilk gelenlerden. Kirazın meyvesinin yanı sıra yaprağı ve sapı da kullanılıyor. Kiraz sapı, idrar söktürücü özelliğiyle bilinir. Yaprağıysa Malatya mutfağının meşhur bir yemeğinin malzemesi. Malum, mutfağımızda sarma, dolma çeşitleri saymakla bitmez. İşte o çeşitler arasında en özel olanlardan birisi Malatya’nın kiraz yaprağına sarılarak yapılan ekşili köftesi. Ne emek!

Farklı coğrafyalarda, farklı mutfak geleneklerinde kirazla eşleştirilen malzemeler arasında badem, fındık, ceviz, karamel, tarçın, keçi peyniri, krem peynir, lor peyniri, bitter çikolata, kahve, taze nane, antepfıstığı, karanfil, vanilya, vanilyalı dondurma, şeker, yulaf, ekşi krema, av etleri, kümes hayvanları, karabiber, sütlü tatlılar sayılabilir.

Ağaca çıkıp kiraz hep toplayıp hem de doya doya yemek, kuzenlerle kahkahalar atarak çiftli kirazı sapından kulağa asıp küpe yapmak, bir çocuğun yaz meyvelerine dair en güzel anılardan. Benim için öyleydi… Bu yaz kaç çocuk kirazdan küpe yapabildi acaba?

Kategori:Agora, Vitrin-mobil

Tüm yazılar: Nazlı Pişkin

SON HABERLER

Halep'te SDG ve Suriye güvenlik güçleri arasında çatışma

Suriye’nin kuzeyindeki Halep kentinde, omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar çıktı.

Afife Ödülleri töreninde Tamer Karadağlı'ya teşekkür yuhalandı

27’nci Afife Tiyatro Ödülleri töreninde ‘En iyi kadın oyuncu’ ödülünü alan Sükut Işıtan’ın konuşması sırasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’ya teşekkürü salonda yuhalamalara neden oldu.

'Emekliye kiralık değildir' ilanına para cezası

Ticaret Bakanlığı, bir ilan sitesinde ’emekliye kiralık değildir’ ifadesiyle yayınlanan konut ilanıyla ilgili emlak işletmesine idari para cezası kesildiğini duyurdu.

Serdar Öktem suikastı: Yakalanan altı şüpheliden ikisi çocuk

Sinan Ateş cinayeti davası sanıklarından eski MHP’li avukat Serdar Öktem’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada gözaltına alınan altı kişiden ikisi 18 yaşın altında.

Hamas ile İsrail arasında dolaylı müzakereler başladı

Hamas ve İsrail heyetleri arasında esir takasını görüşmek için dolaylı müzakereler Mısır’da başladı.

İran cumhurbaşkanı savaşın tekrarlanmasını engellemeye çalışıyor
Bitlis'teki Kef Kalesi'nde 2 bin 700 yıllık 'fil ayakları' bulundu

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 897 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir illüzyon: Çalışırsan başarırsın

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

'İnsan Avı: Usame Bin Ladin': Belgesel mi istihbarat operası mı?

Ayhan Tinin

Edebiyat Müzesi… Şiir Kütüphanesi… Nâzım'ın bavulu küçük İskender'de mi?

C. Hakkı Zariç

Türkiye'nin yeni dili

Mustafa Alp Dağıstanlı

Sürtünmesiz dünya

Diken

'Av'ını kaybetse de muhabbeti bâki tutanların mekânı 

Behzat Şahin

Memleketin geleceği hangi fotoğrafta?

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Örsan K. Öymen: Faşizm, 1930'larda Almanya'da ırkçılık, 2010'larda Türkiye'de dincilik temelinde ortaya çıktı

Erdal Sağlam: Ekimde faiz indirimi yapılmaması gerekiyor

Orhan Uğuroğlu: Erdoğan, Fidan'ı dışladı; Hamas'la diyaloğa Kalın'ı yolladı

Zeynep Gürcanlı: KAAN uçağı için, daha geçenlerde Endonezya ile 'satış sözleşmesi' imzalanmamış mıydı?

İpek Özbey: 'İstanbul'dan başka yerde yaşayamam' diyenlerin artık söyledikleri tek şey var; 'Emekli olduğum gün kaçacağım'

Deniz Zeyrek: Mehmet Şimşek'e soruyorum; yabancı sermaye neye güvenerek Türkiye'ye gelecek?

Gökhan Aktürk: İtalyan hocayı düşünceli günler bekliyor

Yıldıray Oğur: Sumud tecrübesinden herkese ve her kesime çıkarılacak dersler var

Bekir Ağırdır: 'Çalışırsan sınıf atlayabilirsin' umudu, yerini 'Çalışsan da yaşlılıkta yoksullaşacaksın' hissine bırakıyor

Faruk Bildirici: Anadolu Ajansı editörleri kendilerine yeni bir iş edindi; Hakan Fidan'ı düzeltmek

Mehmet Y. Yılmaz: Can Holding'i bu işe yönelten meğerse 'bir devlet büyüğü' imiş

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×