Cezaevinden çıktıktan sonra 23 kiloya düşüp yoğun bakıma alınan Nihal Candan’ın babası Hakan Candan “Durumu çok ciddi. Hayati riski devam ediyor. Yaşamak istemiyor” dedi.
Küçükçekmece başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ‘suç gelirlerini aklama’ iddiasıyla yakalanan Alisya Bahar Candan ve kamuoyunda ‘Nihal Candan’ olarak bilinen kardeşi Gülnihal Çiçek 16 Kasım 2023’te tutuklanmıştı. Gülnihal Çiçek 26 Nisan 2024’te tahliye edilmişti.
Küçükçekmece 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi 20 Eylül 2024’te Bahar Candan dahil tutuklu altı sanığın tahliyesine karar vermişti.
Kanal D’ye konuşan Hakan Candan kızının durumunun iyiye gitmediğini, 23 kiloya düştüğünü, bilincinin kapalı olduğu söyledi. Baba şöyle devam etti:
“Çok üzgünüm. Kızlarımı defalarca uyardım. O yarışma programlarına katılmalarını istemedim. Medyadan ve bu tür platformlardan uzak durmalarını söyledim. Ama sonuçta kendi iradeleri vardı, söz dinletemedim. Çok rahatsızlık duydum ama elimden geleni yapmama rağmen yeterli olmadı.
Bugün geldiğimiz nokta ortada. Nihal’in durumu çok ciddi. Hayati riski devam ediyor. Yaşamak istemiyor. Yaşadıkları onu derinden etkiledi. Psikolojisi çok bozuldu. Evliliği, eşi, geçirdiği süreçler… Her şey üst üste geldi.”
İddianame
Küçükçekmece başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 38 müşteki, bir müşteki sanık, Gülnihal Çiçek ve Bahar Candan’ın da aralarında olduğu 21 sanık yer alıyor.
İddianamede, Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun dolandırıcılık ve tefecilik suçlarından gelir elde etmek için kurulan organize suç örgütünün elebaşları olduğu ve örgüt üyesi şüphelilerin, örgüt yapısı ve iş bölümünün sağladığı kolaylıktan faydalanarak suç dünyasında ‘sazan sarmalı’ olarak tabir edilen dolandırıcılık yöntemini uyguladıkları belirtildi.
Savcılık iddianamesinde Bahar Candan’ın ablası Gülnihal Çiçek’e göre suç örgütü içinde daha etkin rol oynadığı, sanık Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınıp adli kontrol şartıyla tahliye edildiği kaydedildi.
Bahar Candan’ın ‘suç örgütüne üye olmak’ ve ‘kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçlarından 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Gülnihal Çiçek’inse aynı suçlardan sekiz yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Diğer sanıklar hakkındaysa farklı suçlardan değişik sürelerde hapis cezası talep ediliyor.
Dava hakkında
Alisya Bahar Candan, Gülnihal Çiçek ve Hacı İsrafil Sağlam ile ilgili çalışmanın, daha önce bir suç örgütü hakkında yürütülen ‘nitelikli dolandırıcılık’ ile ilgili soruşturmanın devamı niteliğinde olduğu kaydedildi.
Söz konusu soruşturmada, ülke genelinde çeşitli devlet kurumlarından ihale yoluyla ucuza araç aldıklarını beyan eden suç örgütü üyelerinin, ulaştıkları mağdurlara ucuz araç satışı yaparak güvenlerini kazandıkları ve bu yöntemle araç talepleri alarak para topladıkları belirlenmişti.
Aynı yöntemle 13 mağdurdan yaklaşık 10 milyon lira alan şüphelilerin, ihalede sorun olduğu gerekçesiyle mağdurlara geri ödeme ve araç teslimi yapmadıkları tespit edilmişti.