• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Selahattin Demirtaş Diken'e yazdı: Umut olmadan yaşanır mı?

04/10/2021 07:55

Pandemi koşullarının da tetiklemesiyle kapitalizm, dünya genelinde, kendi iç krizlerinden birini yaşıyor. Gelişmekte olan ülkeler ile geri bırakılmış ülkeler başta olmak üzere milyarlarca işsiz, emekçi ve emekli açlık sınırının bile altına itilmiş, derin bir yoksulluk yaşıyor.

Ekonomik krizlerin dönemsel olarak pik yaptığı noktalarda bile fatura asla büyük sermaye sahiplerine çıkmaz, çıkarılmaz. Onlar her zaman ‘yangından ilk kurtarılacak’ olanlardır veya yangının bizzat sorumlularıdır, yanmazlar. Kapitalizmde bedel her zaman emekçi tarafından ödenir, zaten öyle olmasa adı kapitalizm olmazdı.


Kafaya çivilenmesi gereken gerçeklik

Yoksulluğun, açlığın, çaresizliğin şakası yok. Emekçiler düpedüz kölelik koşullarında çalışıyor. İş güvencesi olmadan, iş güvenliğinden yoksun ve tedirgin şekilde karın tokluğunun bile güçlükle sağlandığı ağır şartlar dayatılıyor emekçilere.

Bugün (2 Ekim) Halk TV’de, DİSK Genel Merkezi önünde eylem yapan emekçilerle bir röportaj vardı. Şöyle diyordu bir işçi: “Kızım üniversiteyi kazandı. İhtiyaçları için alışverişe çıktık. Bir kot pantolon 170 lira. Bir gömlek 150 lira. Kızım dedi ki, ‘Baba, pantolon almayalım.’ Ben sabahları kahvaltı niyetine simit alıyorum. Ama çoğu zaman yanına meyve suyu alamıyorum.” Lütfen bu emekçi arkadaşın mealen yazdığım cümlelerini bir daha okuyun. Sonra bir daha, bir daha. Bu gerçeklik kafanıza çivi gibi çakılana, yoksulluğun nasıl derinleştiğini hissedene, idrak edene kadar tekrar tekrar okuyun. Yoksulların ve emekçilerin tekrar okumasına gerek yok elbette.

Servet dağılımındaki büyük dengesizlik

Birleşmiş Milletler raporlarına göre dünyada bir buçuk milyar insan yoksulluk içinde yaşıyor, bir milyar insan açlıkla karşı karşıya. İngiltere merkezli OXFAM adlı uluslararası yardım kuruluşunun raporuna göre ise dünyanın en zengin 2 bin 153 kişisinin toplam serveti, 4,6 milyar insanın toplam servetinden fazla. Dünya nüfusunun en zengin yüzde 1’lik kısmının serveti ise 7 milyar insanın toplam servetinin iki katından fazla. Dünyanın en zengin 22 erkeğinin serveti, Afrika kıtasında yaşayan tüm kadınların servetinden fazla.

Herkes kendi servetini, servet derken de neyi varsa, 100 dolarlık banknotlara çevirip üst üste koysa dünya nüfusunun tamamına yakını ancak ayak bileği seviyesine ulaşabilirken en zengin iki kişinin serveti atmosferi geçip uzaya ulaşabiliyor.

Mısır piramitleri beş bin yıl önce yapıldı. Bir kişi o günden bugüne her gün tam 10 bin dolar biriktirmeyi başarsaydı bile bugünün en zengin beş kişisinin servetinin ancak yüzde yirmisini biriktirebilmiş olurdu. İşte sermaye tekelleşmesi bu boyutlara varmış durumda.

Şimdi tekrar okuyalım. “Baba, pantolon almayalım.”

Mücadeleyi büyüterek cevap olacağız

Türkiye’de ise durum çok daha vahim. Saray ve avanelerinin, soyguncu ve talancı yandaş müteahhitlerin servetlerinin toplamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bütçesinin birkaç katına ulaşmış durumda. Yani beş-10 kişinin parası, devletin tüm parasından kat kat fazla. Ballı ihaleler, yedi-sekiz yerden alınan yüksek maaşlar, lüks, şatafat, pudra şekerleri…

“Simidin yanına meyve suyu alamıyorum.”

Yazacak, söyleyecek, eyleyecek çok şey var. İnsanın yüreği daralıyor, öfkesi kabarıyor. Tüm emekçi kardeşlerime tavsiyemdir, öfkeniz biriksin. Bu düzeni değiştirecek olan şey, sizin öfkenizin örgütlü mücadelesidir.

Güçlü bir sol blok

Sol parti ve hareketlere önemli, tarihsel görevler düşüyor. AKP sonrası Türkiye’de demokrasi inşa edilecekse eğer, sol olmadan, emeğin sesi olmadan yeni rejimin inşasına göz yumulmamalıdır. Hem demokrasinin inşası sürecinde hem de emek mücadelesinin yükseltilmesi için şimdiden yapılacak hazırlıklar hayati derecede önemlidir.

Bunun için parti, hareket, kişi ayırımı yapmaksızın tüm sol ve sosyalist güçler, bir konferansta bir araya gelerek hem seçime kadar nasıl ortak bir mücadele yürüteceklerini hem seçimlerde nasıl ortak bir tutum alabileceklerini tartışabilir. Sol ve sosyalist güçler, hem seçimlerin ardından demokrasinin inşasında nasıl roller alabileceklerini ve hem de emek mücadelesini yeni dönemde nasıl başat hale getirebileceklerini tartışıp netleştirmek ve emekçilerin huzuruna ortak bir tutum belgesi, bir yol haritasıyla çıkmayı başarmak zorundadır.

Kişisel ve partisel çıkarlar gözetilmeden güçlü bir sol blok inşasına gidilebilir. Bu sol blok, tüm demokratik partilerin içine dağılıp seçimleri ve sonrasındaki süreçleri emekçiler lehine etkileme gücüne ulaşabilir. İlle de herkesin bir tek partide buluşup birleşmesi de gerekmiyor. Uygun yöntemlerle, solu iktidar ortaklığına taşıma gayreti içinde olmak gerekir. Meclise, bürokrasiye ve iktidara olabildiğince nitelikli, birikimli sol, emekçi kadroyu taşıyabilmek, temel hedeflerden olmalıdır.

Daha iyisini, siz dışarıdaki arkadaşlar düşünüp yapabilirsiniz elbette. Benimki sadece bir öneri, bir fikir jimnastiği. Eminim, HDP de bu tür çalışmaların içinde yer alacak ve tüm gücüyle destek olacaktır.

DİSK’in önündeki emekçi arkadaşımızın Halk TV’deki o röportajda söylediği final cümlelerle bitirelim biz de: “Umudumuz var elbette. Umut olmadan yaşanır mı?”

Not: Bu yazıyı yazdığım esnada Bingöl’de iki işçinin bir saldırıda katledildiğini öğrendim. Saldırıyı açıkça kınıyor ve yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum. Bu tür cinayetlerin tek bir haklı ve meşru gerekçesi yoktur, olamaz.

Selahattin Demirtaş
Edirne Cezaevi

Kategori:Diken özel

SON HABERLER

ABD'de hükümet resmen kapandı: Şimdi ne olacak?

ABD’de federal hükümet, yeni mali yıl başlamadan önce Kongre’nin geçici bütçe tasarısını onaylayamaması üzerine kapandı. Peki şimdi ne olacak?

Gram altın güne nasıl başladı? – 1 Ekim 2025

Bir gram altın şu an (saat 9:07) 5.165,18 liradan işlem görüyor.

Dolar ve avro güne nasıl başladı? – 1 Ekim 2025

Liranın dolar ve avro karşısında eriyişi sürüyor. Dolar/TL 41,5936 seviyesinden ilerliyor, avro/TL 48,9049 seviyesinden güne başladı.

İspanya, Sumud Filosu'nu uyardı: Yüksek riskli bölgeye girmeyin

İspanya’da azınlık sol koalisyon hükümeti, insani yardım koridoru açmak ve İsrail’in ablukasını kırmak için deniz yoluyla Gazze’ye yaklaşan Küresel Sumud Filosu’na ‘yüksek riskli bölgeye girmeyin’ çağrısında bulundu.

Altı ilde 'yasadışı bahis' operasyonu: 34 kişi tutuklandı

Mersin merkezli altı ilde yapılan yasadışı bahis operasyonlarında 59 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin 34’ü tutuklanırken 25’i adli kontrolle serbest bırakıldı.

Boğaziçi'ne yeni 'operasyon': Üniversite arazisi yapılaşmaya açılabilir
Sayıştay, İBB ve koruma kuruluna rağmen: Tarihi hamamda usulsüz ticaret

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 892 gündür hapiste

YAZARLAR

Karar vermenin yorgunluğu

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Gölgelerin arasına taşınan sır; Claudia

Ayhan Tinin

İmzalı ve Birinci Baskı Kitaplar Müzesi

C. Hakkı Zariç

Yerli ve milli Nokta.

Mustafa Alp Dağıstanlı

Düşünceye tolerans hava gibi su gibi bir ihtiyaç

Murat Sevinç

Apti'ye veda: Şekerim, benim fıtratım böyle…

Murat Sevinç

Mutluluk dayatması

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Yıldıray Oğur: Hamas evet derse Netanyahu'nun başbakan kalması kolay gözükmüyor

Abdulkadir Selvi: Bu zihniyet sivil cumhurbaşkanlarını sevmez

Mustafa Mutlu: Nedir bu; 'Manisa tipi demokrasi'

Nuray Babacan: DEM'li siyasetçiler, sık sık AKP'lileri arayıp 'Açılımla ilgili yasa çalışmaları ne zaman başlayacak?' diye soruyor

Şeref Oğuz: Fiziki altın candır, gerisi heyecandır

Mustafa Yalçıner: Plan budur ve Trump, Erdoğan'ın seyretmesini istemektedir

Mehmet Ocaktan: Rusya sevdasıyla S-400 güzellemesi yapanlar çok üzülecek ama masalın sonuna gelindi

Berkant Gültekin: AKP'de Erdoğan sonrası döneme ilişkin yer kapma mücadelesi ve semptomları var

Murat Sururi Özbülbül: Hakan Fidan konuşmasıyla KAAN projesini gömdü, koca savaş uçağını bir planöre çevirdi

Barış Pehlivan: İsrail'in vahşetini, dahası vatandaşlarımızı ilgilendiren bir dosya var Ankara'da

Barçın Yinanç: KKTC'deki seçimlerin Erdoğan'a soru olarak gündeme getirilmesi ilginç

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×