Mimarlar Odası, gündemden düşmeyen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın peyzaj düzenlemelerinde kullanılan lale giderlerinin mevsimlik 400 bin TL, yıllık 1 milyon 600 bin TL olduğunu açıkladı.
‘Lalelerin izini sürdük’
Bugün yapılan basın toplantısında ‘Ak Saray’ın peyzaj düzenlemesinde kullanılan mevsimlik çiçeklerin maliyetlerini ve tohumlarının izini sürdüklerini belirten Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “91 yıllık Cumhuriyetin mimarları ve bilim insanları olarak bu lalelerin peşine düştük, Kaçak Saray’ın lalelerinin maliyetini ve tohumunu araştırdık” dedi.
Candan’a göre, ‘Ak Saray’daki mevsimlik bitkiler arasında lale ve benzeri sekiz çeşit soğanlı bitki türü bulunuyor.
Erken bahar döneminde dikilen lale ve soğanlı bitkilerin sayısının yaklaşık 100 bin civarında olduğunu tespit ettiklerini açıklayan Candan, “Toprağın hazırlanması bakımı ve dikimi ile lale ve soğanlı bitkilerin tanesi 4 TL civarında. Yani bir mevsimde Kaçak Sarayın lale giderleri 400 bin TL. Her mevsimde değişen bitki çeşitleri ile toplamda karşımıza 1 milyon 600 bin TL’lik maliyet çıkıyor” diye konuştu.
Kaçak sarayın ‘hibrit’ bitkileri
Sarayın peyzajında kullanılan lalelerin ithal olduğunu düşündüklerini belirten Candan, “Kaçak Saray’daki bitkilerin de hibrit olma ihtimali yüksek. Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluşu bir tarım laboratuarı olmasıdır. Ülkesinin tohumuna sebzesine sahip çıkan, üretim yapan bir Cumhuriyeti 91 yıllık reklam arası diyenlerin lale tohumları nerden geliyor, kökeni neresi bir baksınlar” yorumunda bulundu.
Candan sözlerini şöyle sürdürdü: “Lalenin anavatanı Anadolu’dur. Lale sarığa benzetildiği için tulip denmiş tulippa olarak ismi yerleşmiştir. 10 milyar lirayı Kaçak Saray’a değil de AOÇ’nin tarım laboratuarı olmasına harcasalardı. Osmanlı hayranlığıyla bunu açıklayamazlar, Osmanlı lalesini kendi üretiyordu.”
Şaşa, lüks devam ediyor
Candan’la beraber açıklamada bulunan Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya ise ‘Saray’ın katlanan maliyetine dikkat çekti.
Kaya, “Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan hukuksuzluk, şaşa, lüks devam ediyor. Bunu devam ettirmek için de çaba sarf ediyorlar. Kimilerine göre Cumhuriyet bir reklam arası olabilir bize göre ise bu lalelerin devri bitmiştir. Lale devrinin şaşası sürdürülmek isteniyorsa bunu doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
Kent İzleme Merkezi Üyesi Mimar Ali Hakkan da, AOÇ’nin betonlaştırılmasına dikkat çekti: “Halka ucuz ve kaliteli tarım ürünlerinin sağlandığı alan iken üçte ikisi bugün betonlaştırıldı. AOÇ önemli bir kalkınma modeliydi. Üretimin yok edildiği bir mekâna dönüştü ve kapısından giremediğimiz bir alandan bahsedebildiğimiz için artık kamusal alan olduğunu da söylemek güç.”
‘İtibardan tasarruf olmaz’: ‘Ak Saray’da klozetlerin fiyatı 5 bin TL’den başlıyor
‘Duşakabinoğlu’ buna çok üzülecek! ‘Ak Saray’ın su ve doğalgaz faturası el yakıyor
Mimarlar Odası: Ak Saray’ın bir ‘zırhlı para kasası’ eksikti, o da tamamlandı
Ak Saray’ın temizliği de ‘terletecek’: 40 elektrik süpürgesi, 50 adet temizlik kat arabası alınıyor
Erdoğan ‘Ak Saray’ı savunmak için ‘Dünya Mirası’ sayılan Westminster’a sarıldı
Mimarlar Odası: Ak Saray’ın gerçek maliyeti, eski parayla en az 3 katrilyon!