CANAN COŞKUN
canancoskun2@gmail.com
@canancoskun
Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV’deki aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Soner Yalçın ve Nedim Şener’in aralarında bulunduğu 13 kişi ile ilgili dava dosyasında tutukluluğun devamı yönünde karar veren hakimler, bugün sanık sıfatıyla Yargıtay’da hakim karşısına çıkıyor.
Yedi hakimin ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamasıyla sanık olduğu dosyada HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık mağdur olarak yer alıyor. Öte yandan, tutuklama talep eden savcılar, tutuklama ve tutukluluğun devamı kararı veren bazı hakimler ise iddianamede yer almıyor.
Bakırköy başsavcılığının hazırladığı iddianamede darbe girişiminden sonra meslekten atılan hakimler Ali Alçık, Ali Efendi Peksak, Hikmet Şen, Mehmet Ekinci, Ömer Diken, Resul Çakır ve Seyfettin Mermerci şüpheli olarak yer alıyor. Hiçbiri bu dosya kapsamında tutuklu değil.
İddianamede, Şık hakkında gözaltı talimatını veren savcı Zekeriya Öz’ün, tutuklayan hâkim İbrahim Balık’ın, tutukluluğa yapılan itirazları reddeden hâkimler Yakup Hakan Günay, Mehmet Hamzaçebi, Rüstem Eryılmaz, Hadi Çağdır, Eşref Aksu, Mustafa Boz, Metin Özçelik, Birol Bilen, Savaş Çelik, Mesut Özcan’ın, Şık’ın ‘İmamın Ordusu’ kitabına el koyma kararı veren hakim Mehmet Karababa’nın, bu karara yapılan itirazı reddeden hakimler Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu ve Mehmet Erdoğan’ın, iddianameyi hazırlayan ve tutukluluğun devamı yönünde mütalaa veren savcılar Cihan Kansız ve Ufuk Ermertcan’ın da isimleri de geçiyor ancak hiçbiri şüpheli değil.
Davaya ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 14. Ceza Dairesi bakacak.
Aynı nakarat
Oda TV davası kapsamında bir yıl boyunca tutuklu kalan Ahmet Şık, hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.
Adalet Bakanlığı, AİHM’e yolladığı savunmada Şık’ın gazetecilikten tutuklu olmadığını iddia etmişti. O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan da Şık’ın Fethullahçı yapıyı anlattığı kitabı ile ilgili “Öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir” demişti.
Şık, Oda TV davası kapsamında 12 Mart 2012’de tahliye edildi. O gün cezaevi önünde “Bu komployu kuranlar cezaevine girecek” diyen Şık, bu sözleri nedeniyle de yargılanıp beraat etmişti.
Şık, Oda TV davasından beraat ettiği sırada Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında ‘FETÖ’ propagandası yaptığı suçlamasıyla tutukluydu. Şık bu dava kapsamında da AİHM’e başvurmuştu. Adalet Bakanlığı, bu başvuruyla ilgili savunmasında da Şık’ın gazetecilik faaliyetlerinden tutuklu olmadığını savunmuştu.
‘FETÖ’ suçlamasıyla ilgili iddianamelerde Şık’ın ‘İmamın Ordusu’ kitabı nedeniyle tutuklandığı yazıyordu ancak Şık tıpkı Oda TV davasında olduğu gibi bir yıldan fazla süre cezaevinde tutuldu.