AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Muğla’da Menteşe Belediyesi, zeytin ağaçlarının olduğu bölgeye çimento fabrikası yapılması için ruhsat verdi. Ancak hem mimarlar odası hem de çevreci dernekler mevcut Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporunun ‘şaibeli bir şekilde alındığını’ belirterek, çimento fabrikasının ‘çevresel etkileri bakımından giderilmesi olanaksız olumsuzluklar’ oluşturacağının altını çizdi.
Belediye başkanı Bahattin Gümüş , yöre halkının tepkisinden sonra kendisini “Ben onaylamasam, bakanlık onaylayacaktı” sözleriyle savundu.
Diken’e konuşan bölge halkı, belediye başkanının bu ifadelerine tepkili. Deştin’de yaşayan Mehmet Özdemir “Saçma bir gerekçe. Vermesin ruhsatı, bakanlık gelene kadar biz de davasını açarız. Süreci hızlandırmış oldu şimdi” dedi.
Sonuna kadar direneceklerini belirten köylüler, bu fabrikanın hem tarım alanlarını hem de zeytinlikleri yok edeceğini belirtiyor.

Muğla’da Yatağan’a bağlı Deştin Mahallesi ile Menteşe’ye bağlı Bayır Mahallesi ortak sınırında Tekağaç sırtı mevkiinde Entegre Çimento Fabrikası’nın yapımı için izin verilen bölgenin etrafında yerleşim yerleri, bağ, bahçe, zeytinlik alanları, tarım alanları, dere ve baraj gibi su kaynakları var. Söz konusu bölge ayrıca tamamen orman alanı içerisinde yer alıyor.
‘ÇED raporu hukuka aykırı’
Hem Deştin Çevre Platformu hem de MUÇEP Menteşe Meclisi, çimento firmasının aldığı ÇED raporunun hukuka aykırı olduğunu belirterek ‘tesisin doğaya ve tüm canlılara vereceği zararlar’ konusunda uyarılarda bulundu.
Uzmanlar, yeni bir ÇED ve SED (Sağlık Etki Değerlendirme raporu) hazırlanmadan yapı ruhsatı verilmemesi konusunda yetkilileri ‘defalarca uyardıklarını ancak bu uyarıların dinlenmediğini’ kaydetti.
Ruhsat verme gerekçesini şaibeli olduğu belirtilen ‘ÇED olumlu’ raporuna dayandıran belediye, ‘Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) meslek odalarının projeleri onaylandığını’ iddia etti.
‘Rapor iptal edildi’
Ancak bölge halkının ve çevrecilerin aktardığı bilgilere göre firmanın gerçekte bir ÇED olumlu raporu yok: “Deştin köylülerin açtığı dava sonucu bu rapor iptal edilmiştir. Dava devam ederken firma isim değişikliği yapıp aynı raporu yeni bir ÇED raporuymuş gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onaylatmış, durumdan haberi olmayan Deştin köylülerinin bu ikinci rapora dava açamaması sonucu bu rapor kesinleşmiştir. Bahsedilen ÇED olumlu raporu budur.”
Belediye her ne kadar ruhsat vermede gerekçe olarak TMMOB’u öne sürse de hem Mimarlar Odası Muğla Şubesi’nin hem de Muğla Makina Mühendisleri Odası başkanının açıklaması belediyeyi yalanlar nitelikte.

Mimarlar Odası uyardı
Mimarlar Odası Muğla Şubesi Mesleki Denetimde Çevresel Etki Değerlendirilmesi Çekince Raporu’nda yetkilileri şöyle uyarmış: “Raporda belirttiğimiz hususlar dikkate alınmaksızın söz konusu projenin uygulanması durumunda, çevresel etkileri bakımından giderilmesi olanaksız olumsuzluklar yaratacağı kanaatine varılmıştır ve 2011 yılı verilerine göre yapılmış bir ÇED raporunun, günümüz koşullarında değişen mevzuatlar da göz önüne alındığı zaman yeterli olması mümkün değildir.”
Belediye projeyi ulaştırmamış
Muğla Makina Mühendisleri Odası da belediye ile aralarında protokol olmasına rağmen projenin kendilerine ulaşmadığını, Denizli şubeye onaylatıldığını ama onaylatılanın sadece sıhhi tesisatla ilgili olduğunu, fabrikanın projesiyle ilgili verileri içermediğini belirtti.
‘Belediye başkanı süreci hızlandırmış oldu’
Menteşe Belediye Başkanı’nın ‘Ben onaylamasam, bakanlık onaylayacaktı’ gerekçesini de tepkili bölge halkı şunları kaydetti: “Belediyelerin direndiği projelerde bakanlığın devreye girip onayladığı doğrudur ama böyle bir gerekçe çevrenin korunması, iyileştirmesi ve kirliliğin önlenmesinde birinci derecede sorumlu olan yerel yönetimlerin üzerine düşenin yapmamasının bir gerekçesi olamaz.”
‘Kimyasal ve zehirli madde kullanacaklar’
Deştin’de yaşayan Mehmet Özdemir, şunları ifade etti: “Hammaddeyi çıkarmak için dünya kadar patlatma yapacaklar. 800 ton günde kömür yakacaklar. Kimyasal ve zehirli maddeleri kullanacaklar. Bahsedilen ÇED’leri okusanız şaşarsınız. Burada ne hayvan yaşıyormuş, ne ağaçlar varmış, ne zeytinlikler ne endemik bitki varmış… Ne kuzular varmış. Hepsi var ama burada. Zeytinlikler zaten 300 metre ilerde. En az 300 bin fidan diktik. Fabrikayla beraber hepsi yok olacak. Yatağan da zaten santral var, o bölgedeki zeytinlikler bitti. Artık meyve vermiyor. Şimdi burası da böyle olacak. Bizim geçim alanımız buralar. Bu bölgede tarımda kullandığımız iki tane de baraj var.”