MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Türkiye’de yenidoğanlarda ulusal tarama programının başlatılmasına öncülük eden Prof. Dr. İmran Özalp, Kars’ta bebeğinden topuk kanı aldırmayan aileyi haklı bulan hakimle ilgili, “Durumu kavrayamamış” dedi. Özalp uyardı: “Taramanın her bebeğe gecikilmeden uygulanması şart.”

Özalp (sağda) topuk kanı tarama uygulamasının ülkemizdeki öncüsü.
Kars’ta K.S. ve S.S. çifti, tüm ısrarlara rağmen, doğuştan zeka geriliği, beyin hasarı, kas hastalıkları ve ölümlere yol açabilen hastalıkların taranması için bebeğinden topuk kanı alınmasını reddetmiş, aile ikna edilemeyince sağlık il müdürlüğü konuyu mahkemeye taşımıştı.
Bilimsel kanıtları gözardı eden aile mahkemesiyse itiraz başvurusunu, ‘alternatif tıpçı, İslami tıpçı‘ Aidin Salih’in ‘eser’lerine dayanarak reddetmişti.
Diken’in haberi üzerine Sağlık Bakanlığı şu açıklamayı yapmıştı: “Karar, ilk derece mahkemesi kararı olup kesin hüküm niteliğinde değildir. Kararın hatalı olduğunu değerlendirdiğimizden Bakanlığımızca istinaf yoluna başvuru süreci ivedilikle başlatılmıştır. Yargı süreci sonuçlanıncaya kadar Yenidoğan Tarama Programı aynı şekilde devam edecektir.”
Prof. Dr. Özalp: Hakim kavrayamamış, her bebeğe yapılmalı
Programın Türkiye’deki öncüsü Prof. Dr. İmran Özalp, söz konusu hakimle ilgili, “Karar yetkisi olan kişi durumu kavrayamamış” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Metabolizma Bölümü’nün eski başkanı, günümüzde tedavi edici hekimliğin özendirildiğini ama hekimliğin temelinin koruyucu hekimlik olduğunu söyledi. Aşılama, tarama ve benzeri uygulamaların çağımızdaki en önemli koruyucu hekimlik uygulamaları olduğunu belirten Özalp “Taranabilecek pek çok hastalık var. Hangisinin ya da hangilerinin taranması gerektiğiniyse hastalıkların o toplumdaki görülme sıklığı belirler” dedi.
Özalp, erken tanımlandığı takdirde önlenebilecek, tedavisi olan ‘konjenital hipotiroidi’, ‘biyotinidaz enzim eksikliği’, ‘konjenital adrenal hiperplazi’, ‘kistik fibrosis’ ve ‘spinal musküler atrofi’ (SMA) taramasını kapsayan ulusal tarama programının, ülkemizde doğan her bebeğe gecikilmeden uygulanmasının şart olduğunu vurguladı.
Kalıtsal bir metabolik hastalık olan ve çocuklarda ileri derecede zeka geriliğine yol açan ‘fenilketonüri’nin (PKU) dünyada en sık görüldüğü ülkenin Türkiye olduğunu ortaya koyan Özalp, topuk kanı tarama uygulamasının ülkemizde başlatılmasına öncülük etmişti.
Özalp’in çabasıyla Türkiye’de 1987’de başlayan topuk kanından PKU tarama çalışmaları başka hastalıkların da eklenmesiyle 2006 sonunda ‘Ulusal Yenidoğan Tarama Programı’na dönüştü.
Her yıl yüzlerce çocuk bu tarama programları sayesinde yaşamlarını sağlıklı sürdürme şansı elde ediyor.