İsrail 13 Haziran’da İran’ın nükleer programını hedef aldığını söyleyerek geniş çaplı bir hava saldırısı başlattı; İsrail ile İran arasındaki karşılıklı saldırılar yedinci gününde.
ABD Başkanı Donald Trump kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan büyük harflerle, İran’ın nükleer silah edinmesine izin vermeyeceklerini yazdı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da İran’a nükleer silah üretmesini önlemek için saldırdığını söyledi.
Peki ama İsrail’in nükleer silahlarına dair ne biliyoruz?

Nükleer programının sivil amaçlı olduğunu ve nükleer silah üretmediğini yineleyen İran, 1970’te yürürlüğe giren Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nın (NPT) taraflarından; bu anlaşmaya göre halihazırda nükleer silahı bulunmayan ülkeler nükleer silah üretemiyor.
Anlaşmaya göre Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) nükleer olmayan ülkelerin anlaşmaya uyup uymadığını denetleyebiliyor.
Geçen hafta IAEA İran’ın anlaşmayı ihlal ettiğini duyurdu. Bunun üzerine İran, kurumu kınayarak İsrail’e bir saldırı yapması için mazeret verdiğini öne sürdü.
İsrail, İran’ın aksine, NPT’yi imzalamayan beş ülkeden biri. Dolayısıyla IAEA, İsrail’in nükleer silahlarını denetleyemiyor.
The Middle East Eye’ın haberine göre İsrail’in nükleer programına ilişkin bilgiler kısıtlı.
İsrail hangi nükleer silahlara sahip?
İsrail nükleer silaha sahip dokuz ülkeden biri. Diğerleri ABD, Rusya, Britanya, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore.
Bu ülkelerin nükleer silah başlık sayıları şöyle:
- Rusya: 5 bin 459
- ABD: 5 bin 177
- Çin: 600
- Fransa: 290
- Britanya: 225
- Hindistan: 180
- Pakistan: 170
- Kuzey Kore: 50
Nuclear Threat Initiative’e göre yaklaşık 90 nükleer başlığı bulunan İsrail’in neredeyse 200 başlık üretecek kadar plütonyuma sahip olduğu düşünülüyor: İsrail 750 ila bin 100 kilogram plütonyuma sahip, bu da 187 ila 277 adet nükleer silah üretmeye yetiyor.
Söz konusu silahların havadan, karadan ve denizden ateşlenebileceği öngörülüyor.
Ayrıca İsrail’in sahip olduğu ABD üretimi F-15, F-16 ve F-35 savaş uçakları nükleer bomba taşıyabilecek biçimde modifiye edilebiliyor. Dahası, İsrail’in Alman üretimi altı adet Dolphin sınıfı denizaltıya sahip olduğu düşünülüyor.
The New York Times’ın aktardığına göre İran’ın nükleer programını yok etmek için saldırı başlatan İsrail, gizliden gizliye kendi nükleer programını yürütüyor. Üstelik uzmanlar, programın giderek geliştiğini düşünüyor.
Fakat İsrail bunu reddediyor ve Ortadoğu’ya ‘nükleer silah getiren’ ilk ülke olmayacağını söylüyor.
İsrail’in nükleer programı nasıl başladı?
İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion 1950’lerin ortasında başlattığı nükleer projeyle Negev çölünde büyük bir site inşa etti: Dimona.

Fransız hükümetinin yardımıyla ilk plütonyum Dimona’da üretildi. Fakat Mısır’ın o dönemki başkanı Cemal Abdünnasır’a karşı birleşen Fransa ve İsrail’in bu işbirliği gizlendi, öyle ki başlangıçta ABD bile habersizdi.
İsrail nükleer tarihi üstüne birkaç kitap kaleme alan araştırmacı Avner Cohen, Middle East Eye’a konuştu: ”İsrail yarım yüzyıl önce nükleer silah gücüne ulaştı. Ama nükleer silaha sahip diğer devletlerden çok daha farklı bir yol izlediler. Hem başlangıçta hem de sonra…”
ABD’nin baskısıyla Dimona’da ne yapıldığına ilişkin bilgi vermek zorunda kalan Ben Gurion, sitedeki reaktörün bir ‘araştırma reaktörü’ olduğunu ve ‘sanayi, tarım, sağlık ve bilim’ alanlarına hizmet edeceğini söyledi.
Fakat nükleer silah yapımında kullanılan silah-sınıfı plütonyum üretimi için önemli yeraltı tesisi gizleniyordu. Dahası, sitenin işlevini gizlemek için bazı bölümleri kamufle edilmişti.
İsrail’in gizli yeraltı tesisini 1965’te inşa ettiği, 1966’da silah-sınıfı plütonyum üretmeye başladığı ve 1967’den önce nükleer silah üretmeye başladığı düşünülüyor.
İsrail nükleer silahlarını test etti mi?
Dokuz nükleer güç arasında kamuya açık nükleer test yapmayan tek ülke İsrail.
Fakat Eylül 1979’daki ‘Vela olayı’nda İsrail ile Güney Afrika apartheid rejiminin, Güney Atlantik ile Hint Okyanusu’nun birleştiği bir adada nükleer deneme yaptığı düşünülüyor.
Çünkü o dönem ABD uyduları genellikle nükleer patlamaları işaret eden çift ışık parlaması tespit etti.
Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter, “Bilim insanlarımız arasında İsraillilerin Güney Afrika’nın güney ucuna yakın bir bölgede nükleer deneme yaptığına dair inanç giderek artıyor” diye yazmıştı.
İsrail’in nükleer silahları ne zaman bilinmeye başlandı?
İsrail’in nükleer programı ilk kez Ekim 1986’da, eski nükleer teknisyen Mordechai Vanunu’nun Dimona tesisine ilişkin ayrıntıları Sunday Times gazetesine açıklamasıyla gündeme geldi.
Tesiste dokuz yıl çalışmış Vanunu, haftada 1,2 kilogram plütonyum üretilebildiğini, bunun da yılda yaklaşık 12 nükleer savaş başlığına yettiğini söyledi.
Ayrıca 1960’lardaki ABD ziyaretleri sırasında Amerikalı yetkililerin sahte duvarlar ve gizli asansörlerle kandırıldığını ve yeraltında gizlenmiş altı kattan habersiz olduklarını belirtti.
Dahası, Vanunu, Dimona tesisinde çektiği 60 fotoğrafın bir bölümünü bir İngiliz gazetesinde yayınlattı.
Fakat anlattıkları gazetede yayınlanmadan önce Vanunu, İsrailli ajanlarca kaçırıldı. Hatta bir kadın Mossad ajanı onu Roma’ya gitmeye ikna etti; orada uyuşturuldu, İsrail’e kaçırıldı ve casusluktan suçlu bulunarak 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Vanunu 2004’te serbest bırakıldığında seyahat etmesi veya yabancı gazetecilerle konuşması yasaklandı.
Bu kısıtlamalar hala yürürlükte.
İsrail’in nükleer silahlarına dünya ne diyor?
İsrail, nükleer silah kullanımının küresel denetimini sağlayan NPT’ye taraf olmayan beş ülkeden biri.
Örneğin Hindistan ve Pakistan anlaşmayı imzalamadı; Kuzey Kore anlaşmadan 2003’te çekildi. Güney Sudan ise anlaşmaya taraf olmayan ama nükleer silaha da sahip olmayan tek ülke.
Aralık 2014’te Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, İsrail’in nükleer silahtan vazgeçmesi, NPT’ye ‘daha fazla gecikmeden’ katılması ve tüm nükleer tesislerini IAEA’nın güvencesine alması konusunda beşe karşı 161 oyla bir karar verdi.
Ama karar bağlayıcı değildi. İsrail de uymadı.