Deprem ve afet yönetimi konusunda çalışmalar yapan Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Doç. Dr. Bülent Özmen, son depremi ‘uyarı’ olarak yorumladı: “Bu depremle Marmara Denizi içindeki diri faylar, ‘Ben buradayım, uyarıyorum’ diyor. Yani artık deprem ne zaman olacak gibi sorularla gündemi işgal etmeyelim. Bu deprem bize, bir an önce deprem öncesinde risklerin azaltılması konusunda neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar yaparak önlem almamız gerektiğini gösteriyor.”

Özmen geçen hafta, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren yeni ‘Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na göre İstanbul’da tehlikeli alanların Marmara denizine kıyısı olan ilçeler olduğunu söylemişti.
Bugün meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depremin yarım saat öncesinde 3 büyüklüğünde bir de öncü deprem meydana geldiğini hatırlatan Özmen, şöyle devam etti: “Bu deprem aslında bizim Kumburgaz segmenti diye isimlendirilen Silivri ve Marmara Ereğlisi’nden aşağı yukarı 15- 20 kilometre uzaklıkta olan doğu-batı yönünde uzanan Kuzey Anadolu fay zonunun hem dünyadaki hem Türkiye’deki en aktif aylardan biri olan uzantısında meydana geliyor. Burada en son 1766 yılında, yani bundan yaklaşık 250 yıl önce bir deprem meydana gelmiş. Tüm bilim insanları bu segmentte olası bir depremin yani yedinin üzerinde, 7.4- 7.5 büyüklüğe varacak bir depremin olma ihtimalin oldukça yüksek olduğunu zaten dile getiriyorlardı. Bu depremle de bize Marmara Denizi içindeki diri faylar, ‘Ben buradayım, uyarıyorum’ diyor. Yani artık deprem ne zaman olacak gibi sorularla gündem işgal etmeyelim. Biz deprem öncesinde risklerin azaltılması konusunda neler yapılması gerekiyorsa ciddi önlemler alarak çalışmamızı yapmalıyız. Bugünkü deprem de bize bunu vurguluyor.”
Özmen, Marmara Denizi’nde meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depremin başka faylara olası etkisi konusunda ise şunları söyledi: “Bu büyüklükteki bir depremin başka fayları tetikleme olasılığından bahsetmek çok güç. Ama biz biliyorsunuz depremleri ana deprem, artçı deprem, öncü deprem diyebilmemiz için bir kere büyük bir deprem olması lazım. Dolayısıyla bunun ardından daha büyüğü gelir mi veya bu başka bir fayı tetikleyip daha büyük bir deprem yaratabilir mi sorularına yanıt vermek mümkün değil. Ama dün Marmara Denizi’nin deprem tehlikesi neyse, bugün de olasılık olarak aynı olduğunu söyleyebiliriz.”