• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'Laikliğin kıymetini anladınız mı' diye soranlara… 

06/04/2016 21:29

 

levent gultekin kelleLEVENT GÜLTEKİN

acikcenk@gmail.com/@acikcenk

Geçmişte İslamcılık ideolojisine mensup olup da şimdilerde AK Parti iktidarının çatışmacı, baskıcı, ötekileştirici, dini hamasete dayalı siyasetini eleştirenlere kimi Atatürkçülerden şöyle eleştiriler, tepkiler geliyor: “Biz size o kadar söyledik, laiklik çok önemli fakat anlamadınız. Şimdi anlıyor musunuz Atatürkçülüğün ne kadar kıymetli olduğunu?”


Görününüşe bakılırsa Atatürkçüler, haklı çıkmış olmanın gururunu yaşıyor. 

Peki gerçekten haklı mı çıktılar?

Onlar bu ülke için çok önemli şeyler söylediler, yaptılar da biz mi anlamadık? Geçmişte uygulanan laiklik çok kıymetliydi de biz mi fark edemedik? Söyler misiniz Allah aşkına, Atatürkçüler bu ülkede laikliği gerçek anlamıyla ne zaman uyguladılar? 

Tek bir gün itiraz ettiniz mi?

Toplumun bir kesimini dövmek için adeta sopa olarak kullandılar laikliği. Halkı aşağılamanın, dışlamanın, hakaret etmenin, yok saymanın, onlara yaşam tarzı dayatmanın, baskı kurmanın adı laiklik olmuştu. 

“Laikliğe, Atatürkçülüğe aykırı” diyerek başörtülüleri okullara almadılar. Başörtülü anneleri evlatlarının askerlik yemin törenlerine almadılar. Yıllarca askerî tesislerin kapısından içeri tek bir başörtülü kadını sokmadılar. 

Bu akıl almaz, onur kırıcı vicdansızlığa itiraz ettiniz mi?

Laikliğe aykırı diye başörtülü hastaları acil servisten geri gönderdiler. 

Eşi başörtülü olan siyasetçileri aşağıladılar. 

Şirketleri, okulları, yurtları, kurumları, insanları, laik olan olmayan diye ayırıp laikliği kişisel çıkar ve avantaj sağlamanın aracı yaptılar.

Çikolata, bisküvi markalarını bile laik olan olmayan diye ayırdılar. 

Tek bir gün itiraz ettiniz mi?  Tek bir gün “Siz ne yapıyorsunuz, bu yaptığınızın laiklikle ne alakası var?” diye sordunuz mu? “Laiklik, Atatürkçülük bu değil” diyerek bu anti demokratik, faşizan tutuma sesini yükselten kimse çıktı mı içinizden?  “Laiklik çok kıymetli bir değer. Niçin beceriksizliğinizin, yetersizliğinizin, cehaletinizin örtüsü olarak kullanıyorsunuz” diye tek bir gün itiraz ettiniz mi? 

Tüm bunları yaşamadık mı? 

Hiç düşünmüyor musunuz, “Biz ne yaptık? Bu politikalarımız nelere mal oldu?” diye? Bu ülkede bizden-onlardan ayrımını ilk önce kendine Atatürkçü, laik diyen zevat yaptı. Bunu unuttunuz mu?

Sizin faşizan politikalarınızın bedelini ödüyoruz

Hem laikliği, Atatürkçülüğü siyasi çıkarlarına göre yorumlayıp istismar ettiler, hem de utanmadan dönemin Anayasa Mahkemesi başkanının “Laik olmayan insan bile değildir” sözleriyle alenen topluma hakaret ettiler.

Onlar böyle yaparken toplum ne yapacaktı? Baskının, dışlamanın, ayrımcılığın hakaretin adı olarak kullanılan laikliğe hayran mı olacaktı? 

Hiç düşündünüz mü niçin dindarlara laikliğin esasında İslam’ı da koruyan, kollayan bir değer olduğunu anlatamadınız? Toplumun önemli bir kısmı hâlâ laikliğe niçin yabancı? Niçin benimsememiş? Hiç kafa yordunuz mu? 

Hal böyleyken çıkıp geçmişte yaptıklarınızdan dolayı toplumdan özür dilemeniz gerekirken “Haklı çıktık” deyip kendinizi avutuyorsunuz. 

Ne haklı çıkması? Sizin geçmişteki faşizan politikalarınızın bedelini ödüyoruz.

Bu ülkeye, bu topluma… hepimize bir özür borcunuz var. 

Sizden başka herkes mutsuzdu bu ülkede

Kendinize hiç soruyor musunuz, “Neyi eksik yaptık? Onlarca yıldır ülkeyi biz yönettik. Ama niçin duygu ve hedef birliği olan bir toplum oluşturamadık?” diye. Hiç düşünmüyor musunuz yüz yıllık bir devlet üç beş yılda nasıl olur da dağılmanın eşiğine gelir? 

Çünkü ülkeyi yönettiğiniz yıllarda aynen bugünküler gibi kendi çıkarınızı düşünmekten, değerlerimizi istismar etmekten başka bir şey yapmadınız. 

Bağımsız yargı kurmadınız. Bağımsız ve tarafsız medyanın oluşmasına izin vermediniz. Bilim yuvası olan, ayrımcılık yapmayan üniversiteler kurmadınız. Sivil toplumun örgütlenmesine, güçlenmesine müsaade etmediniz. Toplumun huzurunu esas alan güçlü yasalar yapmadınız. 

Topluma eşit, özgür, huzurlu bir yaşam sunmadınız.  Alevileri dışladınız. Kendini dindar olarak tanımlayanları düşman gördünüz. Kürtleri yok saydınız. Solcuları ezdiniz. Sizden başka herkes mutsuzdu bu ülkede. 

Gerçekten güçlü bir ülke, huzurlu bir toplum tesis etmiş olsaydınız tek bir adam gelip de üç beş yılda, bir devleti bu hale getirebilir miydi? Söyleyin Allah aşkına buna gücü yeter miydi? Ortada gerçek bir devlet, iyi eğitimli ve huzurlu bir toplum olsaydı bu kadar pervasız davranabilir miydi? 

AK Parti’nin ayrımcılığı sizi haklı çıkarmaz

Evet AK Parti tüm bu yanlışları düzeltip ülkeyi herkes için yaşanabilir bir ülke yapabilirdi. Hem laikliği gerçek anlamıyla uygulayıp hem de çatışmayı ortadan kaldırabilirdi. Sizin geçmişte uyguladığınız ayrımcılığı sonlandırıp iç barışımızı sağlayabilirdi.  Hem Atatürkçülüğün bu ülke için önem arz ettiğini, hem de dinin bu ülkenin en kıymetli değerlerinden biri olduğunu topluma gösterebilirdi. 

Ama yapmadı. 

AK Parti’nin dini siyasetin malzemesi yapması, dindarlık üzerinden ayrımcılık yapıyor olması sizi haklı çıkarmıyor. Çünkü bu sefil siyasetin toplumda karşılık bulmasının en büyük sebebi geçmişte sizin laikliği gerçek anlamıyla uygulamamış olmanızdır. Onun yarattığı travmadır. 

AK Parti nasıl dini, dindarlığı istismar edip ayrımcılık için kullanıyorsa geçmişte de siz laikliği ve Atatürkçülüğü benzer şekilde istismar edip ayrımcılık için kullandınız. 

İslamcıların Türkiye’sinde din tahrip edildi. Atatürkçülerin Türkiye’sinde ise laiklik gibi değerler tahrip edildi. 

Sizin geçmişte laikliğin arkasına saklanıp uyguladığınız faşizan politikalarınız, İslamcıları haklı çıkarmaz. İslamcıların bugün yaptığı dini hamasete dayalı, ayrımcı, çatışmacı politikaları da sizi haklı çıkarmaz. 

Başka yolu yok

Evet, hepimiz çok büyük hatalar yaptık. Bu hatalarımızı kör bir inat uğruna sürdüremeyiz. 

Bugün İslamcıların dine de zarar veren, inancı değersizleştiren politikalarını görünce anlıyoruz ki laiklik gerçek anlamıyla bu ülke için çok kıymetli bir değer. En çok da İslam’ı önemseyenlerin sahip çıkması gerekiyor. Çünkü inancımızı ahlak yoksunu, çıkarcı, yeteneksiz, sefil ruhlu siyasetçilerin elinden kurtarmanın başka yolu yok.  

Geçmiş hatalarımızdan ders çıkarıp laikliği Atatürkçülerin elinden, İslam’ı da İslamcıların elinden kurtarıp barış içinde yaşayabileceğimiz bir ülke yaratabiliriz. 

 

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Levent Gültekin

SON HABERLER

Sağanak bekleniyor: Meteoroloji'den sekiz il için sarı kodlu uyarı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) sağanak ve gök gürültülü sağanak beklentisiyle sekiz ili sarı ve turuncu kodla uyardı.

Hadise: Tertemiz olduğumu bildiğim için operasyon zoruma gitti

Şarkıcı Hadise Açıkgöz, bu sabah İstanbul Başsavcılığı’nın uyuşturucu soruşturması kapsamındaki operasyonda alınmasıyla ilgili “Bu konuda tertemiz olduğumu bildiğim için bugün zoruma gitti. Ağırıma gitti” dedi.

Suç örgütü lideri Necati Arabacı tutuklandı

İzmir’de gözaltına alınan organize suç örgütü elebaşı Coşkun Necati Arabacı tutuklandı.

Marmaray: Valiz ücreti yok

Metro İstanbul’un birden fazla valize ücret alınacağını açıklamasının ardından Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından işletilen Marmaray’dan açıklama geldi: “Valiz ücreti ödemek yok!”

Espresso Lab CHP'nin boykot listesinden çıkarıldı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kahve zinciri Espresso Lab’in partisinin kurumsal boykot listesinden çıkarıldığını duyurdu.

Yeni anayasa bir aya varmaz önümüzde!
Hak ettikleri fotoğraf, tam olarak budur…

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 899 gündür hapiste

YAZARLAR

Sınıf arkadaşım Furkan Karabay için

Ece Deniz

Bir illüzyon: Çalışırsan başarırsın

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

'İnsan Avı: Usame Bin Ladin': Belgesel mi istihbarat operası mı?

Ayhan Tinin

Edebiyat Müzesi… Şiir Kütüphanesi… Nâzım'ın bavulu küçük İskender'de mi?

C. Hakkı Zariç

Türkiye'nin yeni dili

Mustafa Alp Dağıstanlı

Sürtünmesiz dünya

Göksun Yazıcı

'Av'ını kaybetse de muhabbeti bâki tutanların mekânı 

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Sefer Levent: 'Oğluna Boğaz'da düğün yapan firma sahibi iki ay sonra konkordato ilan etti'

Özge Güneş: TOKİ'nin yeni Kiralık Konut Projesi

Çiğdem Toker: Özel Bahçeli'ye ilk kez bu kadar açıktan bir üslupla sert çıktı

Elif Çakır: Suikast, Serdar Öktem için de devlet için de sürpriz, beklenmedik bir durum değilmiş

Fatmagül Berktay: Türkiye'de artık mahkumun eylemiyle cezası arasında kavramsal bağ kalmamış durumda

Kansu Yıldırım: Bir F-35 savaş uçağı 410 kilogramın üzerinde nadir toprak elementi içerir

Nuray Babacan: TBMM kararıyla da olsa seçimin öne seçilmesi engellenecek mi?

Yılmaz Özdil: Büyükşehirlerde kullanmak üzere köylerden bile 14 yaşında 15 yaşında tetikçi/torbacı topluyorlar

Fatih Yaşlı: CHP'nin tasfiyesi ya da zayıflatılması MHP'nin tarihsel hedefi

Atılım Murat: Altın fiyatındaki sert yükseliş hareketlerinde, madencilik hisseleri genelde geride kalır

Ataol Behramoğlu: Grup Yorum 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor…

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×