Rize’nin Küçükçayır Köyü’nde yapımı planlanan hidroelektrik santral projesinin (HES) ilk bilirkişi incelemesi için ineğini satan, ikincisi için de banka kredisi kullanarak açtığı davaları kazanan Kazım Delal (Yurttaş Kazım), Türkiye Barolar Birliği’nin ilk kez verdiği ‘Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülü’ne layık görüldü.
Bilirkişi incelemesi için ineğini sattı
69 yaşındaki Kazım Delal’in mücadelesi, Rize’nin kent merkeziyle 10 ilçedeki 300 bin kişinin ihtiyacını karşılayan içme suyu tesislerinin de bulunduğu Salarha Vadisi’ndeki Küçükçayır Köyü’ne, 9 megavat kurulu gücündeki Ambarlık Regülatörü ve hidroelektrik santral projesinin yapımının planlanmasıyla başladı.
HES projesinin yapımını önlemek için dava açan Delal, mahkemenin bilirkişi incelemesi için talep ettiği 4 bin 500 TL’yi, ahırındaki ineğini satarak ödedi. Çevre ve Orman Bakanlığı aynı proje için o dönem ‘ÇED gerekli değil‘ kararı verdi.
İkinci bilirkişi raporu için de kredi çekti
Kazım Delal bu kez de bakanlığın verdiği kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Davada yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme, Delal’den yapılacak ikinci bilirkişi incelemesi için 4 bin 500 TL ödemesini istedi. Delal bu kez paranın bir bölümünü çocuklarının birikimlerinden sağladı, bir miktar da bankadan kredi çekerek bilirkişi harcını yatırdı. İki yıl süren mahkeme sonucunda davayı kazanınca da HES projesini iptal ettirdi.
Ödülü ‘en büyük destekçim’ dediği eşine adadı
‘Yurttaş Kazım’, işte bu mücadelesiyle Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından bu yıl ilk kez verilen, ‘Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülü’ne layık görüldü. Ankara’da aldığı ödülü en büyük destekçisi olduğunu söylediği eşi Ayşe Delal’e adayan Kazım Delal, doğasına ve suyuna sahip çıkmaya devam edeceğini belirtti.
‘Bizim yaşayacak başka yerimiz, yurdumuz yok’
Delal, şöyle konuştu:
“Mücadelemizi ödül almak veya başka maceralar peşinde koşmak için sürdürmedik. Doğal yaşam alanlarına sahip çıkmak anlamında görevimi yaptım. Bu çerçevede bize layık görülen ödülü en büyük destekçime, eşime adıyorum. Bu süreçte her zaman yanımızda olan, bizim sesimiz, gözümüz, kulağımız olan Derelerin Kardeşliği Platformu’nu da unutamam. Hiçbir çıkar, menfaat gözetmeden her yerde mücadele ediyorlar. Ödül, teşekkür gibi bir beklentileri de yok. Biz de aynıyız. Bizim yaşayacak başka yerimiz, yurdumuz yok. Yakamızı bıraksınlar artık.”