Kredi kartı artık hayatımızın değişmez araçlarından biri.
Nakit para taşımak yerine kredi kartı kullanmak çok daha kolay.
Gelişmiş ülkelerde kimsenin cebinde nakit para yoktur, her türlü harcamalarını kredi kartı ile yaparlar.
Bu ülkelerde insanların tüm parası bankada durur, harcamalarını yapar, dönem sonunda bu harcamalarının bedeli bankadaki hesaptan otomatik olarak karşılanır.
Bu ülkelerde kredi kartı batağı pek yoktur, kredi kartına taksit yoktur, asgari tutar ödeme yoktur, insanlar gelirlerine göre harcamalarını yapar ve sonra da öder. Çünkü gelirleriyle gerekli harcamalarını yapabilecek ekonomik güçtedirler.
Yani kredi kartı, ekonomisi düzgün olan ülkelerde çok gerekli ve yararlı bir araçtır.
Türkiye’de ise milyonlarca kişi kredi kartını yaşamını sürdürebilmek günlük ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıyor.
Çoğunun bankada parası bile yok, maaşı yattığında ya da bir gelir elde ettiğinde kredi kartı borcunu kapatmaya çalışıyor milyonlarca kişi.
Yani asla parasal olarak güvende değil.
Böyle olunca herkes bütün harcamalarını borçlanarak yapmak zorunda kalıyor.
Hesap günü geldiğinde asgari tutarı ödeyerek hiç olmazsa yüksek faizden kurtulmaya çalışıyor.
Hatta öyle ki birçok kişi değişik bankalardan aldıkları kredi kartlarını sırayla kullanıp, birinin limiti dolduğunda asgari tutarı ödeyip diğer karta geçiyor, böylece bir kısır döngünün içine giriyor.
En sonunda eğer varsa elindeki bir varlığı satıp borçlarını kapatıyor ve tekrar en başa dönüp sistemi sürdürmeye çalışıyor.