Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Türkiye’ye Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerinden dolayı seyahat yasakları ve mal varlığının dondurulmasını kapsayan ekonomik yaptırımlar getirme konusunda bugün anlaşmaya vardı, ancak bu yaptırımların kimlere uygulanacağının, daha sonra açıklanacağı bildirildi.
Reuters ajansının haberine göre, AB dışişleri bakanlarının açıklamasında söz konusu kararın ‘Doğu Akdeniz’de hidrokarborban aramak için yapılan ruhsatsız sondaj faaliyetlerinden sorumlu bireylere ve kuruluşlara yaptırım uygulanmasını mümkün hale getireceği’ ifade edildi. Ajans, bu kararın, Türkiye’nin AB ile bağlarının iyice kötüye gittiğini gösterdiğini belirtti.
DW Türkçe ise yaptırım listesinin seyahat yasakları ve varlıkların dondurulması gibi önlemleri içermesinin öngörüldüğünü kaydetti.
Reuters’e konuşan iki AB diplomatı da ‘bu aşamada herhangi bir önlem yürürlüğe konmadan önce Türkiye’nin AB’nin ‘yasal’ olmadığını söylediği sondaj faaliyetlerini durdurma fırsatı olduğunu’ söyledi.
Yaptırım listesine sondaja katılanlar dışında her türlü destek veren ve bağlantılı kişiler de dahil edilebilecek
DW Türkçe, bugün onaylanan yasal çerçeveden bir sonraki adımın, şu an boş bulunan listeye isimler eklenmesi olacağının belirtildiğini bildirdi. Karara göre, sondaj çalışmalarına katılanlar ve sorumluların dışında çalışmalara mali, teknik ya da materyal destek verenlerle bunlarla bağlantılı kişi ve kuruluşlar da yaptırım listesine dahil edilebilecek.
AB ülkeleri, Türkiye’ye Suriye operasyonundan dolayı yeni silah satışını durdurma kararı almıştı.
Avrupa Birliği aday ülkelerinden olan Türkiye, kendi kıta sahanlığındaki sularda ve KKTC’nin hakkının olduğu bölgelerde faaliyetlerde bulunduğunu söylüyor.
Dışişleri’nden tepki: Sondaja devam edeceğiz
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, AB Dış İlişkiler Konseyi’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırım öngören kararına tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, şöyle dendi: “Ülkemiz kalıcı istikrar ve Doğu Akdeniz bölgesinde yaşayan tüm insanların refahı için, uluslararası hukukun temel ilkelerinin uygulanmasını ve bölgedeki işbirliğini teşvik etmeyi sürdürecektir. Bununla birlikte, daha önceden Kıbrıs sorununun çözülmesine katkıda bulunabilecek tarafsız bir aktör olma vasfını çok uzun süre önce yitiren AB’nin, Doğu Akdeniz’de de yapıcı ve yararlı bir tutum alabilmesinin mümkün olmayacağı görülmektedir. Nitekim, 2004’ten bu yana Türkiye ve KKTC’nin egemenlik ve meşru haklarına saygı gösterilmesi çağrılarımız karşısında pervasız bir tutum benimseyen AB’nin, biz de faaliyete başladıktan sonra iyi komşuluk ilkesine saygı gösterilmesine atıfta bulunması, en hafif tabirle ironiktir.”
Türkiye’nin tehditlere boyun eğerek, Doğu Akdeniz’deki haklarından geri adım atmasını ummanın beyhude bir beklenti olduğu kaydedilen açıklamada, Doğu Akdeniz’deki arama ve sondaj faaliyetlerinin de aynı şekilde sürdürüleceği vurgulandı.