Evet, kör gözüm parmağına provokasyonları artık gözümüz kapalı tanıyoruz.
Ancak bu tür operasyonlar karşısında sorumluluğu yalnızca kışkırtılmasıhedeflenen vatandaşların aşırı hassasiyetlerin ve paranoyalarına yıkmak kolaycılıktan başka bir şey değil.
Bu yarayı fark edip, tanımlayıp eleştirdiği halde, kaşıyanları da konuşmamız gerekmiyor mu artık?
Ya da yıllardır gasp edilen inanç özgürlüğü hakkını elde etmenin gururunu kaldıramayıp aşırılıklara meyleden sorumsuzları.
Örneğin sigara içine başörtülü kadınlar hakkında imalar dolu yorumları sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin bir normuymuş edasıyla yazan din adamalarını…
Çanakkale’den göğsüne kadar inen sakalı ve başındaki sarıkla polis otosunu sürerken görüntülenen memuru…
İsrail ya da başka devletlerle yürütülen diplomatik ilişkileri, adeta Türkiye’nin rakiplerinin istediği şekilde bozmaya çalışan vakıfları, dernekleri, siyasal İslamcı grupları…