Bizim bölgemize gelince, Trump konusunda tek bildiğimiz “Kürtlere hayran” olduğu ve iktidara gelirse Kürtlerle Tayyip Erdoğan’ın arasını yapacağı vaadi.
Trump, 15 Temmuz darbe girişiminden bir hafta sonra New York Times’a verdiği röportajda darbenin bertaraf edilmesi konusunda Tayyip Erdoğan’ı övüyor ve açık ve sarih bir dille iktidara gelirse Türkiye’deki insan hakları ve demokrasi ihlallerini konu etmeyeceğini söylüyor.
Bütün bunlar bugünlerde Ankara’nın kulağına pek hoş geliyor. ABD’deki Gülen cemaatinin Hillary Clinton’ın seçim kampanyasına bağışta bulunduğu iddialarıyla birleşince, iktidarın tepe noktalarında gizliden gizliye bir “Trump beklentisi” başladı. Dikkat ederseniz Trump’ın her gün ABD’deki Müslümanlar ve göçmenler aleyhine sarf ettiği sözler artık Türk medyasında konu edilmiyor. Tık yok.
Bu, son derece yanlış ve öngörüsüz bir tutum. Trump, sağı solu belli olmayan bir insan. NATO’dan tutun da Suriye’ye kadar aslında Türkiye’yi çok rahatsız edecek görüşleri var. Olmadık bir konuda olmadık bir çıkış yapabilir. Örneğin başkan olduktan birkaç ay sonra Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması ya da Suriye’de Kürt federasyonu kurulması için hamle yapabilir.
Demedi demeyin…