
NAZLI PİŞKİN
Yaz sıcağında ferahlatıcı haberlere ihtiyacımız artıyor. Sıcak mı sıcak bir günde katıldığım bir toplantıda ferahlatıcı bir haber aldım. Deprem bölgesinde kadın istihdamının artması umudunu pekiştiren bu haberi sizlerle paylaşmak isterim.
6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremler hepimizi derinden yaraladı, hem de ne yaralamak! Yaraların iyileşmesi için gösterilen çabalar çok değerli. Bölgedeki zorlu koşullarda özellikle kadınların hayatını kolaylaştıracak, sürdürülebilir ve model oluşturabilecek nitelikteki projelere yönelik iş birliktelikleriyse ayrıca değerli.
İşte yüreğimi ferahlatıcı haber tam da böyle bir işbirliğine, Samandağ Gastronomi Köyü projesine dair. Proje paydaşlarının bölgeki kadınların Yaşam Boyu Öğrenim programı kapsamında eğitilmesi ve istihdama kazandırılması hedefiyle yola çıktıkları Samandağ Gastronomi Köyü, paydaşlarının ev sahipliğinde 8 Temmuz Pazartesi günü İstanbul IWSA’da tanıtıldı.
Anlamlı güç birliği

Samandağ, turizm açısından en özel yerlerden. 14 km boyuyla Türkiye’nin en uzun ve geniş kumsal sahillerinden birinin, antik çağa ait Nikator şehrinin liman bölümüne bakan Titus Tüneli’nin, bu tünele yakın Beşikli Mağara ve kaya mezarlarının, yörenin en çok ziyaret edilen inanç merkezlerinden Hızır ziyaretgâhının, ekolojik hafıza ile inanç dünyasının kesişim noktası olarak düşünülebilecek Musa ağacının bulunduğu bir ilçemiz.
Samandağ kumsalında doğal yetişen sahil çoban değneği, kum zambağı, sabah sefası, deniz rokası gibi karakteristik kıyı kumul bitkileriyse biyoçeşitlilik açısından çok değerli. Bölge halkı tarafından toplanan kaya koruğu sürgünü turşusu o reçinemsi tuzlu tadı, tam da Akdeniz’i yansıtan tadına doyum olmaz bir ürün. Depremden önce Samandağ’ın ürünleri arasında narenciye çeşitleri, zeytin, acılığıyla ünlü Samandağ biberi, güzeller güzeli kokusuyla kekik, Hatay’ın simgelerinden defne öne çıkıyordu. Daha sayarım ama kısaca Samandağ gastronomi ve turizm açısından çok değerli.
Samandağ’ın ateşini canlandırmak için Oxfam KEDV (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) ve Mey I Diageo’nun, 6 Şubat deprem felaketi ertesinde güçlerini birleştirmesi haberine çok sevindim. İki kuruluş, depremde hasar gören ilçeyi, kadınların liderliğinde bir turizm destinasyonu haline getirmek ve bölgede sürdürülebilir bir gelecek kurulmasını desteklemek üzere çalışmalara başlamışlar.
Nasıl mı?
Depremden önce, hissedarları arasında Samandağ belediyesinin de yer aldığı Samandağ Kadın Kooperatifi, belediyeden arazi kiralayarak bir gastromomi köyü inşaatına başlamış ama inşaat depremde zarar görmüş. Oxfam KEDV yetkilileri, deprem sonrasında bölgedeki çalışmaları sırasında hasarlı gastronomi köyü inşaatına rastlamış. Bunun üzerine kolları sıvayan Oxfam KEDV, kooperatif ve belediyenin desteğini alarak gastronomi ve turizm alanında tecrübesine güvendikleri Mey I Diageo ile bir araya gelmiş.
Böylece Oxfam KEDV, Mey I Diageo, Samandağ Kadın Kooperatifi ve Samandağ belediyesi işbirliğiyle Samandağ Gastronomi Köyü projesinin hayata geçirilmesine karar verilmiş, çalışmalara başlanmış. Samandağ Gastronomi Köyü’nde, öncelikle bölge kadınlarının Yaşam Boyu Öğrenim (Learning For Life) programı kapsamında eğitilmesi, istihdama kazandırılması, yörenin geleneksel gastronomi kültürünün ve lezzetlerinin kayda geçirilip kalıcı hale getirilmesi ve bundan sonraki kuşaklara aktarılması için gerekli adımların atılması hedefleniyor.
Yerel kalkınma için kadının güçlendirilmesi
Bu proje alanı kapılarını açtığında bölgedeki kadınlar için kısa vadede derin bir nefes, uzun vadedeyse bölgesel kalkınma projelerine örnek olacak. Yerel kalkınmanın en önemli dinamiklerinden biri kırsalda kadının iktisadi ve sosyal bakımdan güçlendirilmesi. Kırsalda üretimin devamı, katma değeri yüksek üretimin gerçekleşebilmesi için kadının güçlendirilmesi vazgeçilmez.

Proje tanıtım toplantısında Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Mey I Diageo Genel Müdürü Bahar Uçanlar ve Oxfam KEDV Başkanı Şengül Akçar, Samandağ Gastronomi Köyü’ndeki önceliklerinin bölge kadınlarının Yaşam Boyu Öğrenim Programı kapsamında eğitilmesi ve istihdama kazandırılması olduğunu vurguladı. Karaçay, gastronomi köyünde eğitim alacak kadınların ilçenin yeniden eski günlerine dönmesinde önemli rol oynayacağına dair inancını ifade etti.
Proje kapsamında bölge kadınlarının iş ve ağırlama becerilerine yönelik eğitimlerin verilmesi, kadın emeğinin desteklemesi, agro-turizm ve gastro-turizmde kadın girişimcilerin sayısının artması hedefleniyor. İlave olarak yörenin geleneksel gastronomi kültürünün ve lezzetlerinin kayda geçirilip kalıcı hale getirilmesi ve bundan sonraki kuşaklara aktarılması için gerekli adımların atılması da eş zamanlı olarak planlanıyor.
Eğitimler başladı
Uçanlar, Samandağ Gastronomi Köyü’nün, Diageo Global’in faaliyet gösterdiği her ülkede, konaklama sektöründe ı̇ş arayan ancak yaşamları boyunca eğı̇tı̇m ve ı̇stı̇hdam konularında engellerle karşılaşmış kı̇şı̇ler için, iş ve konaklama becerı̇lerı̇ sağlamaya yönelik programı Yaşam Boyu Öğrenim’in Türkiye’de de hayata geçmesi için uygun bir platform sağladığını düşünerek projeye paydaş olduklarını vurguladı.
Samandağ Gastronomi Köyü’nde Yaşam Boyu Öğrenim programı kapsamında gastronomi ve turizm kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversite onaylı dersler verilmeye başlamış bile. Mayıs 2024’te yaklaşık 40 öğrenciyle başlayan eğitimler, Haziran 2024’teki ikinci dönemle birlikte yaklaşık 100 kadına ulaşmış.
Eğitimlere sadece Samandağ’dan değil, bölgeden isteyen kadınların hepsinin katılabilmesi de çok sevindirici. İlk aşamada her ay ortalama 50 kadın eğitilirken, ileride bu sayının 100’e çıkartılması, hedefler arasında.
Ekim 2024’te kapılarını açacak
Projenin hızla tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Oxfam KEDV Başkanı Şengül Akçar, Samandağ Gastronomi Köyü’nün kapılarını Ekim 2024’te açmayı hedeflediklerini belirtti. Köy hayata geçtiğinde, şefler ve eğitmenler dışında, köyde kalıcı olarak 50 ila 100 kişinin istihdamı planlanıyor.
Buna ek olarak eğitimden mezun kadınlar bölgede gastronomi sektöründe istihdam için fırsat sahibi olacak.
İlk etapta uygulamalı ve teorik eğitim verilecek binaların tamamlanacağını, bir restoranın açılacağını, proje kapsamında eğitim almış kadınların ürettikleri yöresel ürünlerin satılacağı bir dükkânın planlandığını, son olarak da Samandağ’a gelen konukların ağırlanması için konaklama ünitelerinin hizmete açılacağını öğrendim. Oxfam KEDV’in İstanbul’daki Nahıl dükkânda kadın emeğini yıllardır ne kadar başarıyla değerlendirdiğini bildiğim için bunların gerçekleşeceğine inancım tam.
Toplantıda proje paydaşları, gastronomi köyünde verilen eğitimlerle sadece üretim teknikleri konusunda değil, servis, satış pazarmala gibi alanlarda da beceri kazanan kadınlar sayesinde, gelecekte köyün kendi ayakları üzerinde duracak bir işletme olmasını arzuladıklarını vurguladı. Bu proje hayata geçtiğinde, başka yerlerde de uygulanabilecek bir model olabilir diye düşünüyorum.
Böyle ferahlatıcı, umudu pekiştirici haberler aldığımız günlerimizin sayısının artması dileklerimle.