Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
İlk işaretler Hamas’ın anlaşmaya evet diyeceği yolunda.
İşte tam da bu Netanyahu’nun en çok korkttuğu seçenek olabilir. Çünkü Hamas hayır derse Trump’tan, her istediği alabilirsin garantisi aldı Netanyahu ve anlaşmanın ardından en çok bunu tekrarladı halkına.
Ama ya Hamas evet derse? İşte tam orada Netanyahu’nun Başbakan olarak kalması kolay gözükmüyor. Radikal partiler koalisyondan ayrılacaktır. Daha ılımlı partilerle koalisyon kurup yola devam edebilir ya da ülke seçime gider.
Peki, anlaşmaya nasıl bakmalı?
Zor bir soru. Cevabı da ancak bir soruyla verilebilir.
Peki bu anlaşmanın alternatifi ne?
Anlaşmanın alternatifi şu anda olanların devam etmesi. Ama mesela Hamas anlaşmaya Hayır dedikten sonra İsrail’in elini tutan da olmayacak. Ölümler sürer, uluslararası baskı anlaşmaya yanaşmayan aleyhine döner.
Anlaşmanın reddinin doğal sonucu İsrail’e savaşmak olabilir. Peki Hamas şu anki kapasitesiyle bundan bir sonuç alabilir mi? İsrail’le gerilla savaşı yapar, zarar verir ve kendisi de büyük zarar görmeye devam eder.
Peki, İsrail’le savaşmayı göze alacak bir devlet var mı ortada. Çok açık ki yok. İsrail şu anda dünyada en nefret edilen ülke ama bu öfke bir savaş çıkartmaya, Tel Aviv’i bombalamaya da varmıyor. Varmayacak da.
O halde Filistinliler için en önemli öncelik dünyanın desteğini kaybetmemek.