Suriye’de düşürülen Rus uçağının pilotunu öldürdüğü gerekçesiyle hakkında soruşturma yürütülen, tutuklu Türkmen birlikleri komutanı Alpaslan Çelik hakkında savcılık takipsizlik kararı verdi.

Fotoğraf: DHA
Geçen kasımda Türk jetlerinin Suriye sınırında Rus savaş uçağını vurmasının ardından iki pilot fırlatma koltuğunu kullanarak uçaktan atlamış, paraşütlerini kullanıp kurtulmak istemişti. Pilotlardan biri yerde bekleyen Türkmen muhalifler tarafından havada vurularak öldürülmüştü.
Saldırıdan sonra DHA’nın bölgedeki muhabirine yaşananları anlatan ‘Türkmen 2’nci Sahil Tümen Komutan Yardımcısı’ Alparslan Çelik, “Pilotların ikisini de paraşütle inerken vurduk” demişti.
İfadesi değişti
Geçen 31 Mart’ta, polis, ruhsatsız üç tabanca ve bir kalaşnikof ile ele geçirdiği 15 kişiyi gözaltına almıştı, gözaltına alınanlar arasında Alpaslan Çelik de vardı.
Harp silahı bulundurmaktan tutuklanan Çelik’in ifadesinde, Rus uçağının düşürülmesinden sonra pilotun kendisini paraşütle fırlattığını, bu sırada ateş edilmeye başlandığını, kendisinin de, grubundakileri ateş etmemeleri konusunda uyardığını, pilotu kendisinin vurmadığını anlatmıştı. Çelik daha sonra da, Rus pilotun başka bir grubun ateşi sonucu hayatını kaybetmiş olabileceğini savunmuştu.
Gerekçe: Ölüm nedeni tıbben belirlenemez
Hakkında ‘ağır tahrik altında adam öldürme’ suçundan işlem yapılan Çelik hakkında verilen kararda, Rus pilotun koltuğunu fırlattığı anda başını çarparak ölmüş olabileceğinin göz önünde bulundurulduğu, açıklamaların da yanında savaşanlara sahip çıkma gayretiyle yapıldığı yer aldı.
Rus pilotun öldürülmesiyle ilgili savcılığın yürüttüğü 1,5 aylık soruşturma sonrası takipsizlik kararı geldi.
Kararın gerekçesinde pilotun vücuduna dört mermi isabet ettiği, kafatasında kırıklar olduğu, iç organlarının zarar gördüğü bilgisi yer aldı. Savcılık Rus pilotun vücudunda mermi çekirdekleri çıkmış olsa da, fırlatma koltuğuyla uçaktan ayrıldığı sırada başını çarpmasından dolayı kafatasında kırıkların oluşmuş olabileceği kanaatini ifade etti. Rus pilotun neden hayatını kaybettiğinin belirlenmesinin tıbben mümkün olmadığı görüşü de kararda yer aldı.