Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV), sivil toplum kuruluşlarının ve insan hakları savunucularının üzerindeki baskıların sürdüğünü ve sivil alanın giderek daraldığını ifade etti.

Fotoğraf: Reuters
Sivil toplumun fotoğrafını çeken Sivil Toplum İzleme Raporu 2013-2014 yayınlandı. TÜSEV tarafından hazırlanan rapora göre sivil topluma ilgi artarken, örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüğünün kullanımıyla sivil topluma aktarılan kaynakların yetersizliği gibi sorunlar sivil alanın gelişmesinin önünde engel teşkil ediyor.
Sivil alan daralıyor
Türkiye’nin en kapsamlı ve tek sivil toplum izleme raporu olma niteliğini taşyan araştırmada dikkat çeken başlıklar şöyle:
-2013-2014 yılları arasında tüm Türkiye’ye yayılan toplumsal hareketlerin de değerlendirildiği raporda, örgütlenme özgürlüğü açısından sivil toplumu ilgilendiren mevzuattan kaynaklanan kısıtlamaların devam ettiği vurgulandı.
-Farklı örnekler üzerinden bu dönemde de keyfi uygulamaların devam ettiğini ortaya koyan raporun hazırlık sürecinde yapılan görüşmelerde, sivil toplum kuruluşlarının ve insan hakları savunucularının üzerindeki baskıların sürdüğü ve sivil alanın giderek daraldığı tespit edildi.
-Raporda yer alan resmi veriler, 2014 yılında Türkiye’de 104 bin 66 dernek ve 4 bin 893 yeni vakfın faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz 10 yıla bakıldığında sivil topluma katılımda neredeyse yüzde 100’lük bir artış olduğuna dikkat çekilen raporda, sivil topluma katılımın AB ortalaması veya üyelik müzakereleri yürüten Batı Balkan ülkelerine kıyasla hala düşük olduğu belirtiliyor.
-Raporda ayrıca kamu-STK ilişkilerinin kurumsallaşması için, Kamu-STK işbirliğini düzenleyen bağlayıcı bir politika belgesi veya yasal çerçevenin hazırlanmasının her zamankinden önemli hale geldiği vurgulanıyor. Türkiye’de Kamu-STK ilişkilerini geliştirmek ve denetlemekten sorumlu tek bir kamu kurumu bulunmadığına işaret ediliyor.
Temel özgürlüklere dair iyileştirmeler yetersiz
-2004-2008 yılları arasında Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakereleri ve AB müktesebatına uyum kapsamında, Türkiye’de temel özgürlüklerin çerçevesini genişletecek biçimde iyileştirmeler yapılmasına rağmen özellikle uygulamada sorunlar ve kısıtlamalarla karşılaşılmaya devam edildi. 2013-2014 döneminde yapılan değişiklikler beklentileri karşılamaktan uzak.
-Özellikle örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüklerinin kullanımı konusundaki baskıların son dönemde giderek artması, sivil özgürlüklerin önünde ciddi tehditler bulunduğunu ortaya koyuyor. Rapor, temel özgürlükler nezdinde toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüklerinin kullanımı açısından uluslararası standartlar ile uyumlu olmayan sorun alanları bulunduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye nüfusunun yalnızca yüzde 13’ü dernek üyesi
-2014 yılı verilerine göre, Türkiye nüfusunun yalnızca yüzde 13’ü dernek üyesi ve her 747 kişi için bir dernek bulunuyor. Dernek üyelerinin yalnızca yüzde 4,8’inin kadın olması ve yüzde 70’inin 30-50 yaş aralığında olması da bir diğer dikkat çekici bulgu olarak ortaya çıkıyor.
-Vakıf ve derneklerin faaliyet alanlarının da ayrıntılı incelendiği raporda derneklerin yüzde 1,5’u, yeni vakıfların ise sadece yüzde 0,5’inin insan hakları ve savunuculuk alanlarında faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor.
-2014 yılında Türkiye’de faaliyetine izin verilen yabancı kuruluş sayısının 113’e ulaştığı dikkat çekiliyor. Bu artışın özellikle Suriyeli mültecilerle ilgili çalışmalar yapmak isteyen uluslararası kuruluşlardan kaynaklandığı düşünülüyor.