• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Tolga Şardan'ın ifadesinden: HSK yargı mensuplarına 'rüşvet'i sormuş

01/11/2023 22:19

CANAN COŞKUN

@canancoskun

canancoskun@diken.com.tr

Gazeteci Tolga Şardan, tutuklanmadan önceki savcılık ifadesinde yargıdaki rüşvet iddialarıyla ilgili yeni bilgiler verdi. Şardan, İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın yargıdaki rüşvet iddialarıyla ilgili dilekçesinden sonra Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapıldığını söyledi.

HSK müfettişleri ihbarlarla ilgili üst düzey yargı mensupları dahil birçok kişinin ‘bilgi sahibi’ olarak ifadesini almış.


Fotoğraf: Çiğdem Toker / Twitter

Gazeteci Tolga Şardan, bugün evine yapılan baskın ve aramadan sonra gözaltına alınıp Ankara adliyesine götürülmüştü. İstanbul başsavcılığından yapılan açıklamada Şardan hakkında ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğü, bu kapsamda gözaltı kararı verildiği duyurulmuştu. Şardan, Ankara adliyesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla İstanbul’daki Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı Hakan Aksoy’a ifade verdi.

Şardan’ın ifadesi şöyle:

‘Suçlamayı kabul etmiyorum’

Mesleki kariyerimin tamamı güvenlik ve yargı konularından müteşekkildir. 35 yıldır yargı ve güvenlik bürokrasisini yakından takip eden bir gazeteci olarak hangi konuların suç teşkil edeceğini, hangi konuların suç teşkil etmeyeceğini bilecek tecrübeye sahibim. Atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Hakkımda soruşturma başlatılan konu sizin ve kamuoyunun da bilgisi dahilinde güncel bir konudur. Hatta öyle ki bu konunun başlangıcı İstanbul Adliyesi başsavcısı sayın İsmail Uçar’In kamuoyuna yansıyan dilekçesidir. Sayın başsavcının iddiaları geniş yankı bulan, haber değeri taşıyan konulardır. Ben de meslek kariyerimde oluşturduğum ve Basın Kanunu uyarınca adını vermek istemediğim farklı kaynaklar üzerinden gelişmeleri yakından takip etmeye başladım. 

‘Kulislerde edindiğim bilgileri kaleme aldım’

Gazeteciliğin temel kurallarından bir tanesi de fikri takiptir. Yani başlayan olayların devamının halka duyurulması çerçevesinde fikri takip prensibi doğrultusunda yaşanan yeni gelişmelerden halkın bilgilendirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalardır. Ben de bu prensip çerçevesinde sayın başsavcı Uçar’ın yargı sisteminde büyük yankı uyandıran iddialarının sonuçlarının ne olduğu ya da olacağını araştırdım. Kulislerden elde ettiğim bilgileri soruşturmaya konu olan yazıda da kaleme aldım. 

‘HSK müfettişleri ifade aldı’

Kulislerde benim yazdıklarımın çok daha fazla bilgiler mevcut. Şöyle ki, sayın Uçar’ın dilekçesinin ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu’na yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi olarak ifadelerini almıştır. 

‘Yalanlama yapılmadı’

Görüleceği üzere, devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı’da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan gelen talimat sonrasında adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 217/a maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır. Kaldı ki söz konusu yazının T24 internet sitesinde yayınlanmasından ifademi aldığınız şu dakikaya kadar geçen sürede yazıda taraf olarak görülen Cumhurbaşkanlığı makamı ve MİT Başkanlığı tarafından herhangi bir yalanlama ve açıklama yapılmamıştır. 

‘Yazılarım hiçbir dönem yalanlanmadı’

Meslek hayatım boyunca şahsımı yakından tanıyan devlet ve kamu görevlileri benim nasıl gazetecilik yaptığımı bilirler. Yanlış hatırlamıyorsam şu ana kadar 17 içişleri bakanı, 22 emniyet müdürüyle gazeteci-bürokrat veya gazeteci-siyasetçi çizgisi üzerinden birlikte çalışmışlığım vardır. Hiçbir dönemde yazdığım haberlere ve Büyüteç ismiyle kaleme aldığım yazılara yönelik resmi yalanlama, tekzip veya açıklama yapılmamıştır. Dolayısıyla bugün hakkında soruşturmaya neden olan söz konusu bilgileri içeren yazı da yalanlanmadığı gibi, içeriği itibariyle yargı camiasında özellikle yaşananlardan rahatsız olan yargı mensupları nezdinde devletin de bir bakıma itibar kazanmasına vesile olmuştur. 

İstanbul adliyesiyle ilgili iddialar

Eğer ben TCK 217’inci madde hükmüne göre aykırı hareket etmiş olsaydım söz konusu yazı içinde ulaştığım ama teyidini alamadığım ham bilgileri de kullanabilirdim. Bu bilgiler içinde İstanbul başsavcısı Şaban Yılmaz’la ilgili de kimi iddialar bulunmaktadır. Ben art niyetli veya tecrübesiz bir gazeteci olsaydım bugün kamu görevlilerinin kişi hak ve özgürlüklerine yönelik de hareket ederdim. Edindiğim bilgiler arasında Çağlayan adliyesinin kantin ve yemekhanesini işlettiği belirtilen Fevzi Siverek isimli sivil kişinin de adliyede görev yapan kimi hakim, savcı ve kamu bürokrasisinde tepki çekebilecek ilişkileri de ortaya koyabilirdim. 

Söz konusu yazıyla ilgili tarafıma atfedilen suçu kabul etmiyorum. Güncel bir konuyla ilgili halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım. Devletin ilgili kurumlarının söz konusu yazıyla ilgili açıklama yapması beklenebilir, sonradan da tarafıma yönelik adli soruşturma başlatılması tercih edilebilirdi.

Şardan, savcıya verdiği bu ifadeden sonra tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Yine SEGBİS aracılığıyla İstanbul 1’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgulandı.

Hakimliğin tutuklama gerekçesi

Hakim Murat Yıldız, Şardan’la ilgili ‘yakalama tutanağı’, Şardan’ın savunması, ‘diğer kolluk tutanakları’ ve ‘diğer belgeleri’ inceledi. Soruşturmaya konu yazıda ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun unsurlarını oluşturacak sözlü beyanlar’ olduğunu aktaran Yıldız, ‘dosyadaki diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirildiğinde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller bulunduğunu’ belirtti.

Atılı suçun yasada öngörülen ceza miktarını göz önünde bulundurduğunu ifade eden Yıldız, Şardan’ın işlediği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olduğunu öne sürdü.

Şardan’ın alması muhtemel cezayı da değerlendiren hakim, kaçma şüphesi bulunduğunu savundu. Soruşturmanın henüz tamamlanmadığını aktaran hakim, Şardan’ın delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesi bulunduğunu öne sürdü.

Tolga Şardan ‘MİT yazısı’ nedeniyle tutuklandı

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Erhürman'ın partisi CTP: Bahçeli'nin '82'nci il' ifadesi açık bir saldırı ve saygısızlıktır

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Tufan Erhürman’ın lideri olduğu Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sonuçları kabul etmeyip KKTC’nin ’82’nci il’ yapılmasını talep etmesine tepki gösterdi.

OpenAI'dan yapay zeka destekli tarayıcı: 'ChatGPT Atlas'

ChatGPT’nin üreticisi OpenAI, yapay zekalı destekli ‘ChatGPT Atlas’ adlı internet tarayıcısını kullanıma sundu.

Beyaz Saray: Yakın gelecekte Trump-Putin zirvesi beklenmiyor

Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yakın gelecekte bir zirve planlanmadığını açıkladı.

İlber Ortaylı: Minguzzi davası adil bir kararla sonuçlanmadı

Tarihçi Profesör İlber Ortaylı, bıçaklanarak öldürülen 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi davasındaki kararların adil olmadığını belirterek “Dava henüz bitmedi. Takipçisi olacağız” dedi.

'Savaş Üstüne Savaş' gişede beklentilerin altında: 100 milyon dolar zarar

Paul Thomas Anderson’ın yönettiği ‘Savaş Üstüne Savaş (One Battle After Another)’ yaklaşık bir aydır sinemalarda gösterilse de beklenen hasılata hala ulaşamadı. 

Kentsel dönüşüm teklifi görüşülüyor: 11 madde kabul edildi
Fed faiz oranını sabit tuttu

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 912 gündür hapiste

YAZARLAR

Kıbrıslı Türkler yıllardır tepeden inşa edilen vesayet düzenini sandıkta çökertti

Mete Hatay

Kıbrıs'ta kim kazandı, kim kaybetti?

Cenk Mutluyakalı

Görünmeyen iletişim: Kokuyla konuşan zihin

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Ah ödüller vah ödüller!

Ayhan Tinin

Sohbeti seven dikenine katlanmaz

Mustafa Alp Dağıstanlı

Büyük restorasyon ve Zizek'in 'utanmazlığı'

Göksun Yazıcı

5 bin yıllık ekmeğin izinde

Nazlı Pişkin

GÜNÜN 11’İ

Mehmet Şakir Örs: Hemen hiçbir ülkede asgari ücret bizdeki kadar önem taşımaz

Ümit İnatçı: Yalnızlık ne mutlak bir iyilik ne de kaçınılması gereken bir kötülüktür

Fehmi Koru: Yalnızca Ersin Tatar kaybetmedi, AK Parti iktidarı da kaybeden tarafta

Ayça Söylemez: Kokain veya meth gibi maddelerin tehlikesine odaklanmışken, fentanil 'yan tehlike' olarak karşımızda duruyor

Haluk Şahin: İşe bak, 2025 yılında da Kıbrıs yazısı yazmak varmış!

Ali Akay: 18'nci İstanbul Bienal'inde karşımıza bir ayağı eksik sıkıntılı bir dünya ortamı çıkıyor

Kamil Tekin Sürek: Devletlerin silahlanmaya ayırdıkları bütçe sürekli artıyor

Alaattin Aktaş: Ekim aylarının klasiği, enflasyon oranının yüksek gelmesidir

Orhan Uğuroğlu: Yerel seçimde öyle bir Osmanlı tokadı yedi ki, sesi sarayın tüm odalarında yankılandı

İbrahim Kiras: Türkiye'nin mevcut siyasi yapısı AB'yle iş birliğinin derinleştirilmesine müsait değil

Soner Yalçın: Kıbrıs'taki sandıktan gayrimeşru işlere duyulan öfke çıktı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×