• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'Silikozis salgını' Türkiye'de de sorun olmaya başladı: Yapay taş yasaklansın

03/05/2025 09:52

MESUDE DEMİR

@mesudedemirr

Göğüs hastalıkları uzmanları, yapay taşla ilgili işlerde çalışanlarda da silikozis (ölümcül akciğer hastalığı) hastalığının geliştiğini belirterek yasaklanması çağrısı yaptı.

Türkiye silikozisi kotların kumlanmasında çalışan işçilerin ‘meslek hastalığı’ olarak tanımıştı.


Fotoğraf: AA

Türk Toraks Derneği’nin 28’inci kongresinin konularından biri de giderek daha yaygın kullanılan yapay taşların üretimi, kesim ve montajı (mutfak ve banyo tezgâhı, bina ve duvar kaplamalarında vs.) sırasında silika maddesine maruz kalanların akciğerlerinde gelişen ve geri dönüşü olmayan akciğer hastalıklarıydı.

Yapay taşla ilgili ilk silikozis vakaları 2012’de İsrail’de tespit edildi. Arkasından İtalya, İspanya, ABD, Belçika ve en son İngiltere’den peş peşe bildirildi. Benzer vakalar Türkiye’de de tespit edilmeye başlandı.  Avustralya yapay taş kullanımını yasaklayan ilk ülke oldu.

Yeni asbest silika mı?

Silika doğadaki en yaygın minerallerden biri. Dünya kabuğunun yaklaşık yüzde 59’u kuvars, granit, kumtaşı, arduvaz ve kumda bulunan silikadan oluşuyor.

Yapay taşlar, granit ve mermer gibi doğal malzemelere göre dayanıklı ve ekonomik alternatif olarak görülüyor. Ancak doğal mermer yüzde 3, granit taşlarsa yüzde 30 silika içerirken, yapay taşlarda bu oran yüzde 90’a çıkıyor.

Kesme, taşlama, cilalama ve delmeyle havaya tehlikeli seviyelerde silika tozu karışıyor. Yapay taşların içinde ayrıca cam, ayna parçaları, çeşitli metaller ve reçineler olabiliyor. Bunlar solumayla akciğerlere taşınıyor ve orada birikiyor. Akciğer dokusuyla reaksiyona giriyor, yaralanmaya, inflamasyona yol açıyor. Akciğer katılaşıyor, esnekliğini kaybediyor.

Silikozis dünyada en sık görülen meslek hastalığı. Silika içeren tozu solumak, tüberküloz, böbrek hastalığı ve akciğer kanseri gibi diğer hastalıkların riskini de artırıyor. Yurtdışında silika için “2020’lerin asbesti” diyenler var.

Göğüs hastalıkları uzmanlarının büyük çabasıyla Sağlık Bakanlığı, her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılmasını yasaklamıştı. Ancak bu adım önemli olsa da silikozis vakalarını bitirmeye yetmedi.

Başka iş kollarında silika maruziyeti sürüyor. Madenler, taş delme ve işleme, dökümhane, metalürjik işlemler, seramik, çimento ve cam endüstrisi, inşaat, kumlama, tarım, diş protezi ve elektrik kablosu üretimi, mücevher ve yarı değerli taş işçiliği, diatomik (silikon oranı yüksek) toprağın dağıtılmasında olduğu gibi.

Hızlı ilerliyor, şiddetli seyrediyor

Silikozun ilerlemesini durdurmak ya da iyileştirmek için henüz bir tedavi yöntemi yok. Bu nedenle ortaya çıkmadan önlenmesi hayati önem taşıyor.

Son yıllarda genç işçiler arasında daha hızlı ilerlemesi ve şiddeti nedeniyle hastalık yeniden dikkat çekti. Araştırmalar çoğunlukla mutfak ve banyo tezgahlarında kullanılan ve çok yüksek silika içeriğine sahip yapay taşın bu vakalardaki artıştan sorumlu olduğunu ortaya koydu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1995’de silikoz hastalığının 2030’a kadar ortadan kaldırılması için çağrı yapmıştı. Ancak her yıl yaklaşık 13 bin işçinin silikoz nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor.

‘Sorun ciddi, gelecekte neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz’

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, Türkiye’de 2004’de ilk kez kot kumlama alanında silikoz vakalarının tespit edildiğini hatırlattı: 

“O zaman da ‘Şu anda iki vakamız var ama gelecekte çok olacağını bilmiyoruz’ dedik. Ve öyle oldu. Şimdi dünyada önemli bir problem var. Yapay taş imalatında silikoz. İnanılmaz boyutta silikoz hastaları var ve hızlı ölümle sonuçlanıyor.

Biz acaba ülkemizde var mı derken, maalesef tespit ettik. 2005’te yaptığımız uyarıyı burada yinelemek istiyoruz. Gelecekte neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Çok ciddi bir sorun.

Avustralya hükümeti bu konuda insiyatif alan ilk ülke oldu ve 2024’te bu işlemi yasakladı. Bu sene de yapay taşla imal edilen hiçbir ürün kullanmama kararı aldı.

Biz kot kumlamacılığıyla mücadeleye 2004’te başladık, Sağlık Bakanlığı 2009’da yasaklamıştı. Biz yapay taşın yasaklanmasını istiyoruz.“

‘Vakaları sık görmeye başladık’

Türk Toraks Derneği Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu’ndan Dr. Abdülsamet Sandal silikozisin şu anda gelişmiş ülkelerin sorunu olduğunu söyledi.

Kongreye Türkiye’deki bin 300 silikozis vakasını içeren bir bildirinin sunulduğunu belirten Sandal şunları söyledi: “Silikozis hala dünya genelinde önemli bir sorun. Eskiden beri bilinen madencilik, kot kumlama, döküm gibi örnekler dışında endüstrinin gelişmesiyle yeni kullanılan materyallere bağlı olarak yeni etkilenmeler çıkıyor.

Kristalin, silikanın ince toz haline getirilip kimyasallarla birleştirilen yapay taşların mutfak tezgahları, banyo malzemeleri, vitrifiye gibi uygulamalarda sıklıkla görmekteyiz. Bunların şekillendirilmesi ve kullanılması esnasında yoğun toz maruziyeti oluyor. Bu sektörde çalışanlarda silikozis hastalığını sık görmeye başladık.”

‘Kot kumlama fakir ülkelerde görülüyor, yapay taş zengin ülkelerin de sorunu’

Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Özlem Kar Kurt’sa yapay taş silikozisi için ‘salgın‘ ifadesinin kullanıldığını söyledi:

“Kot kumlama sadece fakir ülkelerde yapılıyor. Yapay taşsa gelişmiş tüm ülkelerde var. ‘Bizim hastalarımız aslında mermer ustasıyım’ diyor ancak detaylı sorduğumuzda 15 yıldır yapay taş kullandığını söylüyor. İlerleyen zamanlarda biz de böyle bir salgınla karşı karşıya kalabiliriz. Bu konuda bir farkındalığa ihtiyacımız var.”

‘Silikozis’ bir kot taşlama işçisinin daha canını aldı

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Dışişleri: İsrail'in alıkoyduğu vatandaşlarımızın serbest bırakılması için girişimler başlatıldı

Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na müdahalesine ilişkin açıklama yayınladı: “Alıkonulan vatandaşlarımızın ve diğer yolcuların bir an önce serbest bırakılması için gerekli tüm girişimler başlatılmaktadır.”

Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan yıllar sonra yan yana

Meclis’in yeni yasama yılı açılışı resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçmişte AKP hükümetinde başbakanlık yapmış Ahmet Davutoğlu ve AKP hükümetlerinin eski bakanlarından Ali Babacan’la yan yana oturdu.

Can Holding soruşturması: Ciner Grup'tan iki yönetici tutuklandı

Can Holding soruşturmasında Ciner Grup’a bağlı şirketlerde yönetici olan Atilla Ciner ve Gökhan Şen tutuklandı.

Sumud Filosu: Askerler gemilere çıktı

Gazze’ye yaklaşık 110 kilometre kala rotasında 20’den fazla geminin tespit edildiğini duyuran Küresel Sumud Filosu, kısa bir süre sonra gemilere İsrail askerlerinin çıktığını bildirdi.

Erdoğan, ABD ziyaretinde 'Parayı verdik, siz hala F-35'leri vermediniz' demiş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 25 Eylül’deki ABD ziyaretinde F-35 savaş uçakları hakkında ABD’lilere “Parayı verdik, siz hala F-35’leri vermediniz…” dediklerini söyledi.

İsrail, Suriye'de hava saldırılarını sürdürüyor: Gerekirse devam edeceğiz
Garanti BBVA mobil normale döndü: Şubeler de bugün açık

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 892 gündür hapiste

YAZARLAR

Karar vermenin yorgunluğu

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Gölgelerin arasına taşınan sır; Claudia

Ayhan Tinin

İmzalı ve Birinci Baskı Kitaplar Müzesi

C. Hakkı Zariç

Yerli ve milli Nokta.

Mustafa Alp Dağıstanlı

Düşünceye tolerans hava gibi su gibi bir ihtiyaç

Murat Sevinç

Apti'ye veda: Şekerim, benim fıtratım böyle…

Murat Sevinç

Mutluluk dayatması

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Yıldıray Oğur: Hamas evet derse Netanyahu'nun başbakan kalması kolay gözükmüyor

Abdulkadir Selvi: Bu zihniyet sivil cumhurbaşkanlarını sevmez

Mustafa Mutlu: Nedir bu; 'Manisa tipi demokrasi'

Nuray Babacan: DEM'li siyasetçiler, sık sık AKP'lileri arayıp 'Açılımla ilgili yasa çalışmaları ne zaman başlayacak?' diye soruyor

Şeref Oğuz: Fiziki altın candır, gerisi heyecandır

Mustafa Yalçıner: Plan budur ve Trump, Erdoğan'ın seyretmesini istemektedir

Mehmet Ocaktan: Rusya sevdasıyla S-400 güzellemesi yapanlar çok üzülecek ama masalın sonuna gelindi

Berkant Gültekin: AKP'de Erdoğan sonrası döneme ilişkin yer kapma mücadelesi ve semptomları var

Murat Sururi Özbülbül: Hakan Fidan konuşmasıyla KAAN projesini gömdü, koca savaş uçağını bir planöre çevirdi

Barış Pehlivan: İsrail'in vahşetini, dahası vatandaşlarımızı ilgilendiren bir dosya var Ankara'da

Barçın Yinanç: KKTC'deki seçimlerin Erdoğan'a soru olarak gündeme getirilmesi ilginç

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×