Onlarca yıl hapis cezasıyla karşı karşıya bulunduğu davada itirafçı olarak ‘sanık’ken ‘tanık’ konumuna geçen Rıza Sarraf’ın tüm suçlamaları kabul ettiği ortaya çıktı.
Sarraf, savcılıkla anlaşmaya 26 Ekim tarihinde gizli görülen bir duruşmada varmış.
Dünkü ön duruşma öncesinde savunma makamı, kısa bir erteleme talebinde bulunmuş, ancak yargıç Richard Berman talebi reddetmişti. Buna karşılık yargıç, Sarraf’ın suçunu kabul ettiğini gösterir belgenin açıklanması talebini yerinde bulmuştu.
Belgeden Sarraf’ın neredeyse bir ay önce itirafçı olmak üzere anlaştığı anlaşılıyor. Anlaşma uyarınca Sarraf iddianamede üstüne atılı altı suçlamayı da kabul etmiş. Ayrıca mahkemede tanıklık yapmaya da razı olmuş.
Sarraf’ın duruşmalara çıkmaması ve savunma vermemesi, itirafçı olduğuna dair bir algı oluşturmuştu. Dün davanın tek tutuklu sanığı eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla olarak açıklanınca, Sarraf’ın itirafçılığı kesinleşmişti.
‘Cabası’ da var
Sarraf, iddianamedekilere ek olarak bir suçunu daha itiraf etmiş.
Buna göre Sarraf, itirafçı olana kadar kaldığı federal hapishanedeki hücresine içki, uyuşturucu ve cep telefonu getirmesi için gardiyana rüşvet vermiş.
Durumu ilk olarak dünkü ön duruşmada Atilla’nın avukatı Victor Rocco dile getirmiş, Sarraf’ın ‘sicil’ine atıfla, “Can çıkar huy çıkmaz” demişti. Rocco, Sarraf’ın ‘kadınlar’ da istediğini söylemişti.
Sarraf’ın halen hapishanede bulunmadığı biliniyor, ancak nerede tutulduğu meçhul. Tek bilinen FBI gözetiminde bulunduğu.
Sarraf’a hangi suçlamalar yöneltilmişti?
Sarraf’a yöneltilen başlıca suçlamalar kara para aklama, dolandırıcılık ve İran’a yaptırım öngören ABD yasasını ihlaldi. Sarraf tüm bu suçlamalardan suçlu bulunması durumunda 75 yıl hapis cezası alabilirdi.