‘Uçak krizi’nin ardından kopma noktasına gelen Türkiye-Rusya ilişkileri hakkında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ilişkilerin ‘normalleştiğini‘ savundu.
Fotoğraf: Reuters
TGRT Haber yayınına katılan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rusya’ya karşı suçluluk psikolojisine girmediğini ve iki ülkenin de tutumunun belli olduğunu aktardı.
‘Rusya eskiye göre sakin ama olumlu adım atmadı’
Türkiye’nin Rusya’ya ‘siyasi, ekonomik ve insani’ bir tavır almadığını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “İlişkiler biraz daha normalleşti. Rusya’nın tutumunu büyük bir devletin yaklaşımı olarak değerlendiremeyiz. Rusya eskiye göre daha sakin ama olumlu bir adım da atmış değil. Aldığı tedbirlerle de kendi halkını cezalandırmış oldu. Devletler arasında bu tür şeyler olabilir. Zamanında Rusya da uçaklar düşürdü. Rusya’nın şunu anlaması lazım: ‘Başka ülkelerin egemenlik sahasına istediğim zaman girerim çıkarım kimse de karışamaz’ anlayışı yanlış bir anlayış.”
Rusya’nın Suriye’deki askeri gücünü çekme kararını da değerlendiren Çavuşoğlu, “Rusya bazı uçaklarını geri çekti ama iki üssünü korudu. Özellikle Lazkiye’ye yakın bölgelerde Türkmen dağı dahil tehdit olarak gördüğü yerlere de çok sayıda hava saldırısı gerçekleştirdi. Rusya’nın füzeleri Suriye’de duruyor. Rusya, Suriye’nin geleceği için sorumlu bir davranış içinde olursa DAEŞ’i hedef alır, muhalefeti almaz” diye konuştu.
Lavrov, Türkiye’yi suçlamıştı
Çavuşoğlu’nun bu açıklamalarına rağmen bugün bir basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ankara’nın Kürt güçlerin IŞİD’e yönelik mücadelesini engellediğini ve ‘teröre karşı savaş’ sloganını kullanarak, Suriye ve Türkiye’deki Kürtleri bastırdığını söylemişti.
Lavrov, Rusya’nın Suriye’de askeri operasyonunlarının başlamasının ardından Türkiye-Suriye sınırındaki yasadışı trafiğin azaldığını ekledi.
Lavrov, ayrıca Türkiye sınırını kast ederek, IŞİD’le sanat eserleri ve petrol ticaretinin durdurulması ve ‘teröristlerin’ Türkiye’den geçişler de dahil olmak üzere Suriye’ye geçişlerinin engellenmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasının önemine de değindi.