Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Son 25 yıldır bir sömürü mekanizması içine sokulan Beşiktaş Jimnastik Kulübü, var olma gerekçelerini kaybederek popülist kültürün tahakküm altına girmiştir. Bunun sebebi genel kurul ve seçilen başkanlardır.
Ama işe başlarken konuşmaları öyle masum söylemlerdi ki inanmamak elde değildi.
Serdar Bilgili, 26 Mart 2000 günü başkanlık görevine ilk kez talip olduğunda, kongre üyelerine “Tek dayanağım sizlersiniz”, “Bize destek verirseniz Beşiktaş’ı Avrupa kulübü yaparız.”
2002’de göreve talip olduğunda ise “2 yıl daha verin, bu başarıları taçlandıralım. Şimdi bir önceki seçim kurulunda vermiş olduğum sözleri yerine getirmenin huzuruyla yanınızdayım. Beşiktaş’ı Avrupa’nın ilk 15-20 kulübü arasına sokmak için sizden yeniden görev istiyorum.”
Peki bunları söyleyen başkanların yönettiği dönemlere baktığımızda…
Serdar Bilgili dönemi, toplam zarar: 70 milyon 655 bin Avro.
Yıldırım Demirören dönemi, toplam zarar: 199 milyon 780 bin Avro.
Fikret Orman dönemi, toplam zarar: 143 milyon 935 bin Avro.
Ahmet Nur Çebi dönemi, toplam zarar: 192 milyon 34 bin Avro.
Hasan Arat dönemi, toplam zarar: 98 milyon 725 bin Avro.
Serdal Adalı dönemi, toplam zarar: şimdilik 11 milyon 110 bin Avro.
Son 25 yılda kulübün toplam zararı: 716 milyon 545 bin Avro. Kazanılan başarılar: 5 Lig Şampiyonluğu, 6 Türkiye Kupası, 3 Süper Kupa.