Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Trump’ın yeni Gazze planının Filistinliler açısından tek bir olumlu tarafı var gibi görünüyor: Daha önce Gazze’nin bütün sakinlerini zorla başka ülkelere gönderip burayı bir lüks tatil merkezi yapmak için harekete geçen tüccar başkanın bu planın gerçekleştirilmesinin zorluğunu fark edip bu sefer Gazzelilerin yerlerinde kalmasını öneriyor olması.
Ancak buna rağmen plan hiçbir şekilde güven vermiyor ve hedeflenen nihai neticenin yine ‘Ortadoğu Rivierası’ projesi olup olmadığından emin olunamıyor.
Zira çok yuvarlak ifadeler, kapsamı belirsiz birtakım taahhütler, kimliği meçhul aktörlere yüklenen sorumluluklar, şarta bağlı öngörüler, ucu açık beklentiler, ihtimallere dayalı öngörüler, soyut bir çerçeve var açıklanan 20 maddelik plan metninde.
Ama yol haritası yok, zaman aralığı yok, hepsinden önemlisi ‘güvence’ yok.
Trump’ın planını Hamas’a kabul ettirmeleri beklenen İslam ülkeleri hükümetlerinin bunu önce kendi kamuoylarına kabul ettirmeleri zor.
Herhalde bu yüzden bazı ‘çatlak sesler’ çıkmaya başladı bile. Katar bazı maddelerin müzakere edilmesi gerektiğini belirtirken, Pakistan planın kendilerine ait bir belge olmadığını açıkladı.
Çünkü ‘tüccar başkan’ Trump’ın “Ortadoğu’ya ebedi barış getirecek” dediği metinde her şeyden önce İsrail güçlerinin Gazze’den çekilmesi ‘temennisinin’ içini dolduracak bir öngörü bulunmuyor.
Netanyahu da 20 maddelik plan için Trump’a teşekkür etti ve “Savaş hedeflerimizi gerçekleştirecek olan planınızı destekliyorum” dedi.