Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Trump bu görüşmeyi kârlı bir iş müzakeresine çevirmek istiyor. Boeing zarar ederken THY’nin 250 uçak sipariş vermesi bu şirkete gerçek anlamda hayat öpücüğü etkisi yapar. Türkiye’nin dünya piyasalarında sıcak para ararken böyle bir sipariş vermesi hayli paradoksal bir durum. Güney Kore gibi zengin bir ülke olsak anlarım. Güney Kore Havayolları bu ağustos ayında Boeing’den 103 uçak alacağını açıkladı. Bu siparişin toplam bedeli yedek parça ve hizmetler dahil, 50 milyar dolar civarındaymış. Demek ki bizim sipariş 125 milyar doları bulacak. Bu miktar evvel Allah bize dokunmaz. Ne de olsa Nas ekonomisi uğruna 122 milyarı havaya atmış ülkeyiz.
Ama yine de dikkatli olmak lazım. ABD’ye verilen yüklü siparişler ‘en kayrılan ülke’ (most favoured nation) muamelesini garanti etmiyor. Güney Kore Cumhurbaşkanı’nın Beyaz Saray’da yaptığı görüşmenin üzerinden daha bir hafta geçmeden Georgia Eyaletindeki Hyundai-LG fabrikasının ABD Göç İdaresi ajanları tarafından basıldığını unutmamak lazım. Ülkelerine geri gönderilen Koreli teknik personelin aşağılayıcı bir şekilde tutuklandığını hatırlayacaksınız. Şimdi ülkelerine dönen bu personel “Daha da gitmem” diyormuş. Bu sebeple Boeingleri alırız ama, Trump’tan iyi muamele göreceğimizin garantisi yok.