Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Sosyal konut, piyasa koşullarında ev sahibi olamayan dar ve orta gelirli kesimlerin erişebilmesi için devletin ya da belediyelerin sübvanse ettiği konutlardır.
Türkiye’nin sosyal konut politikası yoktur. Hiç olmadı.
Sosyal konut TOKİ aracılığı ile yapılmak isteniyor. Oysaki TOKİ bir devlet müteahhidi olarak kurulmuştur. Çünkü devlet bütçesi ile bir bağlantısı yoktur.
TOKİ bir sosyal konut kuruluşu değildir. Kâr amaçlı bir kuruluştur. Yoksa hayatiyetini devam ettiremez. Bunun sorumlusu siyasi iktidarlardır. Siyasi iktidarların bugüne kadar ciddi bir sosyal konut politikası olmadı.
Sosyal konutu belediyeler yapmalıdır. Belediyeler yerel halkın gelirini ve ihtiyaçlarını daha yerinde bilir. Belediyelere, Milli emlak arsa tahsisi yapmalı ve bütçeden sosyal konut ödeneği verilmelidir. Satışta, düşük peşinat, uzun vadeli ve düşük taksitli ödeme olmalıdır.
Anayasada ‘sosyal konut’ ibaresi açıkça geçmez ve fakat madde 57 devlete konut ihtiyacını karşılama yükümlülüğü vermiştir. Ayrıca ‘sosyal devlet’ ilkesi de sosyal konut görevini meşrulaştırır ve zorunlu kılar.
Türkiye de devlet bu görevini yapamıyor. Yeni bir yasa çıkararak kamu sosyal hizmetlerinde sosyal konutu ilk sıraya koymak gerekir.