MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, atık ithal kağıttaki tehlikeye dikkat çekti: Başta çevre kirliliği ve tehlikeli maddelere maruz kalma olmak üzere çeşitli halk sağlığı risklerini de beraberinde getiriyor.

Türkiye’de 2017’de başlayan Sıfır Atık Projesi kapsamında 12 adet atık türünün (kâğıt, plastik, odun, cam, pil, metal, bitkisel, elektronik, organik, tekstil, tıbbi ve kompozit atıklar) geri dönüşümü başladı.
2020’den beri firmalara, tesis kapasitelerinin en fazla yarısı kadar atık kâğıt ithal edebilme izni veriliyor. Geçen yıl hammadde olarak kullanılmak üzere 1.5 milyon ton atık kâğıt ithal edildi. Resmi verilere göre 2023’te yaklaşık 3,07 milyar dolar tutarında ithalat yapıldı.
Güler ithal edilen kâğıt miktarıyla geri dönüşümle elde edilen kâğıt arasında makul bir ilişki olup olmadığının izlenmesi gerektiğini söyledi: “Bu yapılmazsa gelişmiş ülkelerin toksik atıklarının ülke çöplüklerine taşıyan tehlikeli bir köprü kurulması söz konusu olabilir.”
Zehirli kimyasallar var
Atık kağıtla birlikte, bazı sağlık sorunları da ‘ithal’ edilebilir.
Atık kâğıtlar genellikle ağır metaller (kurşun, kadmiyum, civa), baskı mürekkepleri, yapıştırıcılar ve hatta patojenler içeriyor. Uygun şekilde işlenmediğinde, bu kirleticiler toprağa ve suya sızarak insan sağlığı için risk oluşturabiliyor.
Nitekim ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) kâğıt geri dönüşüm akışlarının mürekkep, boya ve kaplamalardan kaynaklanan tehlikeli maddelerle kirlenebileceğini belirtiyor.
Güler, “Bir araştırmaysa, kâğıt geri dönüşüm tesislerinin solunum yolu hastalıklarını kötüleştirebilen uçucu organik bileşikler (VOC) ve partikül madde saldığını ortaya koydu” dedi.
Bakteri, küf, virüs taşıyabiliyor
Atık kâğıtlar, uygunsuz depolama veya nakliye sırasında kontaminasyon nedeniyle bakteri, küf ve virüs taşıyabiliyor.
Güler işlenmemiş atık kâğıtla çalışan işçilerin enfeksiyon riski altında olduğunu belirtti: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kötü yönetilen atık akışlarının patojenlere ev sahipliği yapabileceğini ve bunun da iş sağlığı risklerini artırabileceğini vurguluyor.”
Havayı kirletiyor
Geri dönüşüm işlemleri havayı kirletiyor. Atık kâğıtların yakılması veya işlenmesi, akciğer kanseri, kardiyovasküler hastalıklar ve gelişimsel sorunlarla bağlantılı ince partikül madde (PM2.5), dioksin ve furanların salınmasına neden olabiliyor. Avrupa Çevre Ajansı (EEV), emisyonlar uygun şekilde kontrol edilmediği takdirde kâğıt geri dönüşüm tesislerinin yerel hava kirliliğine katkıda bulunduğunu bildiriyor.
Hormon bozucular salınıyor
Geri dönüşüm tesislerindeki işçiler, termal kâğıt fişlerden kaynaklanan bisfenol A (BPA) gibi salgı-bozar (hormon) bileşikler de dahil olmak üzere kimyasallara maruz kalma konusunda daha yüksek risk altında.
Güler yine bir çalışmada geri dönüşüm işçilerinde hormonal bozukluklarla bağlantılı yüksek BPA seviyeleri tespit edildiğini anlattı.
‘Vahşi depolama’ riskleri artırıyor
Bazı ülkeler atık kâğıt ithal ettikleri halde uygun geri dönüşüm altyapısına sahip değil. Bu durumun, orantısız bir şekilde ötekileştirilmiş toplulukları etkileyen yasadışı vahşi depolamaya ve açık yakma işlemlerine yol açtığını belirten Güler, şöyle devam etti:
“Kimi ülkelerde ithal atık kâğıtların vahşi depolama yapılan çöplüklerde veya yakma tesislerinde son bulduğu ve yakınlardaki toplulukları toksik madde etkisi altında bıraktığı görülüyor.
Çin’in 2018 atık ithalat yasağı kısmen kirli kâğıt atıklarından kaynaklanan halk sağlığı endişelerinden kaynaklanıyordu.
Bu karardan sonra ülkemizde atık kâğıt ithalatında artış eğilimi görülüyor. Türkiye, özellikle ambalaj ve karton endüstrileri için dünyanın en büyük atık kâğıt ithalatçılarından biri.
Atık kâğıt ithalatı, çalışanları, toplulukları ve ekosistemleri etkileyen kimyasal, mikrobiyal ve partikül tehlikelere yol açabilir. Bu riskleri azaltmak için uygun düzenlemeler, kirlilik taramaları ve güvenli geri dönüşüm uygulamaları şart.”
İSO: Yeşil belge zorunluluğu getirilsin
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) geçen martta yayınladığı Kâğıt, Kâğıt Ürünleri ve Basım Sanayi Sektör Raporu‘nda da atık kâğıt ithalatına yeşil belge zorunluluğu getirilmesi öneriliyor.
Raporda şöyle deniyor: “Kalitesiz atık kâğıt ithalatı engellenmeli ve yurt içindeki atık kâğıt kullanımını teşvik eden düzenlemeler yapılmalı. Ancak, bu düzenleme, kâğıt sektörünün ihtiyaç duyduğu kaliteli atık kâğıt ithalatına herhangi bir sınırlama veya engel getirmemelidir. Öneri, yalnızca kalitesiz atık kâğıtların ithalatını önlemeye yöneliktir.”