Eski Meclis başkanı Cemil Çiçek, Rusya ve İsrail’le ilişkileri düzeltmek için atılan adımın önemli olduğunu belirterek, “Başkalarına haksızlık yaptığımı şimdi daha iyi anlıyorum. Sırada, içerideki dostlarımızın sayısını artırmak var” dedi.
Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın haberine göre Çiçek, Başbakan Binali Yıldırım’ın “Dostlarımızın sayısını artırıp, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız” sözüne destek verdi.
Çiçek şöyle konuştu: “Başbakan’ın söyledikleri çok doğru. Bu zaten tersinden baktığımızda dostlarımızdan daha fazla düşman var demektir. Yurtdışında bu adımları atarken, içeride de dostlarımızın sayısını artırmamız gerekiyor. Türkiye içinde de gerginliğin olduğu ortada. Gönül köprüsü kurmaya ihtiyacımız var. Köprü diyorsanız, köprünün iki ayağı var demektir. Bu bile Türkiye’deki manzarayı ifade etmeye yetiyor. Köprünün iki ayağı var ama birbiriyle bağlantısı yok. Bunun iki ayağını buluşturmamız gerekiyor.”
‘Karşı görüşleri dinlemeyi, anlamayı öğrendim’
Çiçek, birlik ve bütünlüğü darmadağın eden konuşmalar yapıldığını savundu: “Bir yandan, ülkede birlik ve bütünlüğüne ihtiyaç var diyoruz, öbür taraftan ülkenin dikişlerini yıpratan konuşmalar yapıyoruz. İçerideki dostlukları arttıracak, ilişkileri normalleştirecek bir üslup ve anlayışa ihtiyaç var. Ramazan iyi bir iklimdi ancak iyi değerlendiremedik. Önce özeleştiri gerekiyor. Buna da kendimizden başlamak lazım. Bunu yapmadığınız sürece ‘Ben haklı, başkaları haksız’ noktasında kalırız.”
Özeleştiri yaptığını belirten Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: “Siyasete başladığım ilk yıllarda, gençliğin verdiği heyecan ve yetiştiğim kültürün etkisiyle hırslarım aklımın önündeydi. Her şeyin doğrusunu biz biliyoruz sanırdım. Zaman içerisinde muhataplarımdan da çok şey öğrendim. Nefsimi törpülemeyi, aklımı kullanmayı öğrendim. Diğer bir hatam ise vatan millet için her şeyin iyisini sadece biz istiyoruz diye düşünürdüm. Hayat bana, başkalarının da bu vatan ve millet için iyi şeyler yaptığını gösterdi. Başkalarına haksızlık ettiğimi şimdi daha iyi anlıyorum. Karşı görüşleri dinlemeyi, anlamayı öğrendim.”