Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail’in saldırdığı Suriye’nin güneybatı sınırındaki Golan Tepeleri’ni işaret ederek “Tampon bölgede BM barış gücü dışında hiçbir askeri güç bulunmamalıdır” dedi.

İsrail ordusu, Beşar Esad yönetiminin düştüğü 8 Aralık’ta, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılan Golan Tepeleri’ndeki Hermon (Şeyh) Dağı’nın Suriye tarafını ele geçirmişti.
Ordu, bu hamlenin ‘gelecek olası tehditlere karşı savunma pozisyonlarını tahkim etmek amacıyla’ yapıldığını savunmuştu.
Rejimin ordusundan kalan askeri altyapı ve teçhizatı da 8 Aralık’tan itibaren imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Golan Tepeleri’ndeki işgalini de genişletmişti.
İsrail hükümetiyse 15 Aralık’ta Golan Tepeleri’nde yerleşim birimlerinin genişletilmesine ilişkin ‘teşvik planını’ onaylamıştı.
BM Genel Sekreteri Guterres, Suriye’deki gelişmelere ilişkin konuştu.
Guterres, BM’nin Golan Tepeleri’ndeki Ateşkes Gözlem Gücü’nün (UNDOF) bölgede İsrail ordusuna ait personel ve teçhizatın bulunduğunu gözlemlediğini söyledi. Genel sekreter şöyle konuştu:
“Tampon bölgede BM barış gücü dışında hiçbir askeri güç bulunmamalıdır. Nokta. İsrail ve Suriye, hala tamamen geçerli olan 1974 Anlaşması’na saygı duymalıdır.
İsrail’in geniş çaplı hava saldırıları sürüyor. Bu saldırılar Suriye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlalidir ve sona ermelidir.”
1974’de İsrail ile Suriye arasında imzalanan ‘Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nın günümüzde de tamamen yürürlükte olduğunu belirten Guterres, “BM barış gücü askerleri, büyük önem taşıyan görevlerini icra edebilmeleri için hareket serbestisine sahip olmalıdır. İsrail ve Suriye 1974 anlaşmasının koşullarını yerine getirmelidir” dedi.
Guterres şöyle devam etti:
“Bu, kritik bir an. Umut ve tarihin kesiştiği ancak aynı zamanda büyük bir belirsizliğin yaşandığı bir dönem. Bazıları durumu kendi dar çıkarları için kullanmaya çalışacaktır.
Ortadoğu, birçok yangınla kavrulurken bugün Suriye’de bir umut ışığı var. Bu ışığın sönmesine izin verilmemeli. Suriye halkı, tarihin ve fırsatların kesiştiği bir dönüm noktasında duruyor. Bu fırsat kaçırılmamalı.
Siyasi geçiş süreci Suriyeliler tarafından tüm Suriyeliler için gerçekleştirilmelidir.”
Guterres, siyasi geçiş sürecinin ‘kapsayıcı, güvenilir ve barışçıl’ olması gerektiğinin altını çizerek, ‘yeni Suriye’ye tüm toplumların dahil edilmesi gerektiğini söyledi.