Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Hamdi Ulukaya’nın Fenerbahçe sponsorluğu üzerinden maruz kaldığı tepkileri anlamakta zorlanıyorsanız ben de sizdenim.
ABD’de Chobani markasıyla ürettiği yoğurdu “Greek Yogurt” diye pazarlıyor ama Türkiye’de “Türkiyeli”likten bahsediyormuş, “Türk” demeye varmıyormuş dili.
Çobandan gelen Chobani’yi “Kobani” diye okuyup oradan üstüne yürüyen çok bilmişler de peydah olmuştu.
Erzincan doğumlu bir Kürt olduğunu da hatırlattınız mı, tamamdır. Artık terör yandaşlığı dahil her kötülüğü ima etme, istediğiniz gibi karalama hakkı görebilirmişsiniz sanki kendinizde.
Bölücü, hain, Türk ve Cumhuriyet düşmanı yaftalamaları havada uçuşuyor.
Adam Türk’e, Cumhuriyet’e, vatana, millete ne yapmış da bu nefret söylemlerini çekiyor, suçu ne, derseniz…
ABD pazarında tanınan şekliyle yoğurt sunup satarak kazandığı milyar dolarlık servetten hatırı sayılır bir parayı getiriyor, Türkiye’de tutkuyla bağlı olduğu futbol kulübüne veriyor. İşte bunun için hepsi, ne büyük kabahat!
Takdir beklerken niye karalamayla karşılaştı, Fenerbahçe’ye sponsor olduğu için neden vatanseverliğini ispatlamak zorunda, bu bile ispatlamıyor mu zaten?