• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

HDP'nin barajı geçmesi ya da geçmemesi… Bütün meseleniz bu

15/04/2015 16:25

 

B. NECDET ÜLKER*

Ülkenin en kritik seçimi yaklaşırken çeşitli seçim sonrası senaryoları üretilmeye başladı. Bu noktada, yurttaşlara gerçekleşmesi mümkün olmayan, manipülatif senaryolar sunulması, vebali büyük sonuçlar doğurabilir. İşte bu yüzden gerçeklerden, gerçeğe en yakın yaklaşımlardan yola çıkmak çok önemli.


Dün Diken sayfalarından yayınlanan Mert Yıldız imzalı bir seçim analizinde maalesef ki bu manipülatif, insanları yönlendirmek amaçlı ifadeler sıkça kullanılmıştı. Yazımda, söz konusu analizin hatalarını ve olası senaryoların aslında nasıl ele alınması gerektiğini açıklamaya çalışacağım.

Seçim aritmetik sonuçlar üretir. Ülkedeki 46 milyon geçerli oy 550 milletvekiline karşılık gelmekte. Ancak, milletvekili sayılarının dağılımı öyle kabaca dört işlemle hesaplanmamakta.

Mert Yıldız, analizinde o kaba dört işlemle bu işi çözmüş görünüyor. Örneğin, çok büyük uğraş gerektirdiğini hissettirdiği oy dağılım tablosunda her bir yüzdelik oy artış ya da azalışının altı milletvekiline karşılık geldiğini hesaplamış.

Gerçekleşen seçim, gerçeğe yakın analizler

Şu örnekle başlayalım. Bayburt, yaklaşık 50 bin seçmeni olan bir kentimiz ve iki milletvekiliyle temsil ediliyor. Bu da her milletvekilinin 25 bin seçmeni temsil ettiğini gösteriyor. Bu temsiliyet oranı İzmir’de yaklaşık 120 bin seçmene çıkıyor, yani Bayburt’un beş katına. Diğer illerdeki dağılım da takdir edersiniz ki farklılıklar arz ediyor.

Mert bey, bu önemli temsiliyet sorununa hiç değinmeden AKP’nin yüzde 50 oy alması durumunda 286 milletvekili çıkarabileceğini hesaplamış HDP’nin barajı aşması senaryosunda. Hâlbuki ortada gerçekleşmiş, mazbatası alınmış bir seçim var. AKP’nin yüzde 50 oy alması durumunu dört işlem gerektirmeden de gösterebilirdi. Çünkü, AKP 2011 Genel geçimlerinde zaten yüzde 50 oy almıştı.

Peki, nasıl sonuçlanmıştı 2011 seçimleri? AKP 327 milletvekili kazanırken, CHP+MHP 188 milletvekili kazanmıştı, Mert beyin ifade ettiği gibi 206 milletvekili değil. Bağımsız milletvekili sayısı da 35 idi. HDP’nin barajı kıl payı geçmesi durumunda 58 milletvekili çıkaracağını öngörürsek yeni durumda, yani 7 Haziran’da aşağıdaki sonucun ortaya çıkacağını görüyoruz.

tablo1HDP barajı geçtiği takdirde yaklaşık 40 milletvekilini bölgedeki illerden çıkarıyor (Bu hesaba Adana, Mersin, Kars gibi iller dahil değil).

Mert bey şöyle talihsiz bir sonuç daha çıkarmış. HDP barajı aşamadığı takdirde kazanacağı 25 meclis sandalyesi CHP+MHP’nin olacakmış. Bölgede toplamda yüzde 10 oy toplayamayan iki partinin HDP’den 25 milletvekili çalacağı iddia ediliyor yani. Hâlbuki herkes biliyor ki bu sandalyelerin çoğu AKP’nin olacak. HDP’nin barajı aşamadığı koşulda gerçekleşecek senaryo aşağıdaki gibi olacak.

tablo2Tablolardan da görüleceği üzere Mert bey, gerek yanlış hesapla milletvekillerini dağıtarak gerekse de kentlerin özgün koşullarını görmezden gelerek bir dizi hata yapmakta. Kendisinden, HDP’nin barajın altında kalması durumunda boşta kalan 25 milletvekilini nasıl CHP+MHP hanesine yazdığını gösteren tabloyu acilen bizimle paylaşmasını istiyorum. Eğer bu talebime cevap vermezse kendisinin başka niyetlerle, çarpıtılmış bir tablo hazırladığını düşüneceğim.

Gözünüz korkmasın. AKP yüzde 50 oy alamayacak. Ancak, yüzde 40 oy aldığı takdirde de Mert beyin hesaplamış olduğu gibi (her bir yüzdelik oya karşılık altı milletvekilinin karşılık gelmesi) bir sonuçla da karşılaşmayacağız. Doğmamış çocuğa don biçmek istemiyorum ancak HDP’nin barajı geçmesi halinde, eğer AKP oyların yüzde 44’ünden azını alırsa tek başına hükümet kuramayacak durumda olacak.

tablo3Yukarıdaki senaryo HDP’nin barajı kıl payı geçmesi durumundaki AKP’nin milletvekili sayısını göstermekte, ancak yine takdir edersiniz ki gerçekleşmesi muhtemel senaryolardan biri. Eğer HDP yüzde 10’dan yüksek oy alırsa bu sayılar 250’nin altına düşecek.

AKP’nin yüzde 44’ün altında oy aldığı ve HDP’nin barajı geçtiği durumda AKP tek başına hükümet dahi kuramazken, AKP’nin yüzde 45’in üzerinde oy aldığı ve HDP’nin barajı aşamadığı durumda AKP ülkeyi başkanlık sistemine götürecek referandum için milletvekili yeter sayısına ulaşmakta. Bu durum, Mert beyin atladığı, hiç değinmediği ve gerçekleşmesi çok muhtemel bir sonuç olarak karşımızda durmakta.

tablo4HDP cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ağırlıklı olarak AKP tabanından oy çekmişti. Çekmeye de devam ediyor. Tayyip Erdoğan’ın ikinci tura kalmadan cumhurbaşkanı seçilmesi MHP tabanından gelen oylar ve sandığa gitmeyen CHP+MHP seçmeninden dolayı gerçekleşmişti bilindiği gibi.

AKP, HDP yüzünden oy kaybetmekte, MHP ve milliyetçi/muhafazakâr oylar sayesinde ise oy oranını dengeleme fırsatı bulmakta. Tayyip Erdoğan bu durumun farkında. AKP ve Tayyip Erdoğan’ın son bir yıl içerisinde ortaya koyduğu performans artık HDP tabanından tek bir oy dahi çekemeyeceğini göstermiş, AKP de bu gerçeklikten hareketle, tercih edilen milletvekili adayları ve kullanılan çatışmacı dille birlikte MHP ve milliyetçi tabana seslenmeye başlamıştır.

Mert beyin HDP’nin barajı aşmasından rahatsızlık duymasını bir nebze anlayabiliyoruz ancak sarf ettiği enerjiyi esas olarak MHP ve milliyetçi oyları korumaya dönük analizlere harcamamasını anlayamıyoruz, zira MHP de AKP’nin tek başına iktidar olamamasında büyük bir etken olacak.

Bir bağımsız AKP kampanyası

Gelelim seçim sonrası hükümet kurma senaryolarına. Meclis’in belki de tek muhalefet partisi HDP’yi AKP’nin doğal bir müttefiki olarak göstermek aslında Mert Yıldız’ın hazırladığı tabloları çöpe atmak anlamına geliyor. HDP, sunduğu kanun teklifleri, araştırma önergeleriyle Meclis’in en üretken partisi durumunda. Ne var ki sunduğu hiçbir kanun teklifi ve araştırma önergesi kabul edilmemiş. Tüm bunlar sadece 35 milletvekilinin marifetiyle gerçekleşmiş ayrıca.

HDP’nin iktidar karşısındaki güçlü muhalif duruşunu göstermeyip onu olası bir koalisyonun doğal müttefiki olarak sunmak başka bir niyeti daha akla getiriyor. AKP’ye AKP dışından oy kazandırmayı.

AKP gibi 12 yıldır tek başına iktidar olan, istikrar ve güç üzerinden siyaset yapan bir partinin HDP’nin barajı geçmesi halinde koalisyona mahkum olacağını hesaplamamış olması düşünülemez. Ancak, bu hesabı seçmenlerine sunduğu vakit yaratacağı olumsuz ve güvensiz tablo HDP karşısında oy kazanmasına değil, oy kaybetmesine neden olacaktır. Bunun farkındalar. Haliyle, asla koalisyon seçeneğine karşı bir kampanya yapmayacaklardır. Bu ihtimali yok sayacaklardır.

Öte yandan, bu kampanya dışarıdan, üstelik CHP destekçisi görünümlü insanlar tarafından yapıldığı vakit, çok memnun kalacaklardır da. HDP’yi olası bir koalisyonun ortağı olarak gösterip ülkeyi istikrarsızlığa götürmenin yolunu işaret etmiş olursanız, ekonomik ve toplumsal istikrar üzerinden AKP’nin peşine takılmış milyonların tercihlerini belirleme konusunda iktidar partisine destek vermiş olursunuz.

Anketbükücü arkadaşların dikkatine

Meclis’te HDP’nin beş katı fazla milletvekiliyle temsil edilen CHP+MHP’nin AKP’nin ışık hızıyla onaydan geçirdiği kanun teklifleri karşısında taş üstünde taş koymaması gerekirken deyim yerindeyse sürekli tren sallaması olası bir koalisyon kurulması durumunda AKP’nin yüzünün kime dönük olacağını göstermekte. Meclis’te koalisyona bağışıklığı olan iki partinin CHP ve MHP olduğunu da hatırlatmak isterim.

Kafayı bulandırmaya gerek yok. Her şey, her hesap ortada. HDP seçimin en belirleyici partisi. Seçmenlerin, AKP’nin 12 yıllık iktidarında bu kadar rahat hareket etmesinin, giderek güçlenerek tek adam diktatörlüğüne doğru ilerlemesinin kimlerin eksik muhalefeti yüzünden gerçekleştiğini bildiğini ve iktidarın milleti alkışlatarak değişmeyeceğini anketbükücü arkadaşların dikkate almasında fayda var.

İyi günler.

*Bankacı, 10dansonra İnisiyatifi’nden

Kategori:Analiz

SON HABERLER

'21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü': 28 gazeteci hapiste

Bugün 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü. Şu an itibariyle 28 gazeteci hapiste.

Rekor: Arap tayı 'Hızlı Yasin' 10,5 milyon liraya satıldı

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) açık artırmasında Arap tayı ‘Hızlı Yasin’ 10,5 milyon liraya rekor bedelle satıldı.

EA, The Sims Mobile'ı kapatıyor

ABD merkezli oyun şirketi Electronic Arts (EA) The Sims Mobile’ı önümüzdeki yıl kapatacak.

Özel'den nadir toprak elementi kanunu teklifi: Erdoğan var mısın, yok musun?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Erdoğan’a çağrımdır nadir toprak elementlerinin sadece devlet tarafından işleneceğinin, hammadde olarak satılamayacağının, Türkiye’de değerini bulması için kanun teklifini komisyona sunuyoruz. Var mısın, yok musun?” dedi.

Minguzzi davası: 'Bu karar hakaret oldu'

İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bıçaklanarak öldürülen 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi davasında dört sanıktan ikisine en üst sınırdan 24 yıl hapis cezası verildi, diğer ikisiyse beraat etti.
Aile ve avukatlar karara tepki gösterdi.

Papa, soykırım ve AKP-Batı ilişkilerinin gerçek meseleleri
HDP'nin barajı geçmesi ya da geçmemesi… Bütün mesele bu değil

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 912 gündür hapiste

YAZARLAR

Kıbrıslı Türkler yıllardır tepeden inşa edilen vesayet düzenini sandıkta çökertti

Mete Hatay

Kıbrıs'ta kim kazandı, kim kaybetti?

Cenk Mutluyakalı

Görünmeyen iletişim: Kokuyla konuşan zihin

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Ah ödüller vah ödüller!

Ayhan Tinin

Sohbeti seven dikenine katlanmaz

Mustafa Alp Dağıstanlı

Büyük restorasyon ve Zizek'in 'utanmazlığı'

Göksun Yazıcı

5 bin yıllık ekmeğin izinde

Nazlı Pişkin

GÜNÜN 11’İ

Mehmet Şakir Örs: Hemen hiçbir ülkede asgari ücret bizdeki kadar önem taşımaz

Ümit İnatçı: Yalnızlık ne mutlak bir iyilik ne de kaçınılması gereken bir kötülüktür

Fehmi Koru: Yalnızca Ersin Tatar kaybetmedi, AK Parti iktidarı da kaybeden tarafta

Ayça Söylemez: Kokain veya meth gibi maddelerin tehlikesine odaklanmışken, fentanil 'yan tehlike' olarak karşımızda duruyor

Haluk Şahin: İşe bak, 2025 yılında da Kıbrıs yazısı yazmak varmış!

Ali Akay: 18'nci İstanbul Bienal'inde karşımıza bir ayağı eksik sıkıntılı bir dünya ortamı çıkıyor

Kamil Tekin Sürek: Devletlerin silahlanmaya ayırdıkları bütçe sürekli artıyor

Alaattin Aktaş: Ekim aylarının klasiği, enflasyon oranının yüksek gelmesidir

Orhan Uğuroğlu: Yerel seçimde öyle bir Osmanlı tokadı yedi ki, sesi sarayın tüm odalarında yankılandı

İbrahim Kiras: Türkiye'nin mevcut siyasi yapısı AB'yle iş birliğinin derinleştirilmesine müsait değil

Soner Yalçın: Kıbrıs'taki sandıktan gayrimeşru işlere duyulan öfke çıktı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×