MÜJGAN HALİS
Hafta içinde 70’inci yaşını dolduran gazeteci-yazar Hasan Cemal yeni kitabında 26 yaşındayken bir çatışmada hayatını kaybeden, ‘Kürtlerin Sezen Aksu’su’ Delila’nın öyküsünü anlatıyor.
Everest Yayınları tarafından yayınlanan ‘Delila: Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri’ adlı son kitabında Cemal, Silvanlı Şenay Güçer’in hayatını kaleme aldı.
Delila’nın sesine hayranlığını araştırmasının başında şu sözlerle anlatmış Cemal: “Bir gün bir CD dinliyordum. Sesi sorduğumda bana Delila, dediler. Bu ses beni Silvan’a getirdi. Ailesinden öyküsünü dinledim, yetiştiği ortamı gördüm ve Delila’ya hayranlığım arttı.”
Başarılı bir öğrenciydi
Delila, PKK’nın ‘Şehitler’ sitesinde şöyle tanıtılıyor: Adı Soyadı: Şenay Güçer, Kod Adı: Delila Meyaser, Baba Adı: Mehmet Sait, Ana Adı: Gülsüma, Doğum yeri ve tarihi: 1981, Silvan- Amed, Katılım yeri ve tarihi: 1999, Şehadet yeri ve tarihi: 23.08.2007, Uzungeçit Beldesi/Uludere/Şırnak, Görevi: Savaşçı-Sanatçı.
Söylediği şarkılar ölümünden sonra albümleştirilen Delila’nın hikâyesini aslında sadece Kürtler biliyordu şimdiye kadar. Peki, gerçekte kimdi?
Tanıyanlar, onu savaşçı olmaktan öte ‘sanatçı’ olarak anımsıyor. Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Uzungeçit beldesinde 23 Ağustos 2007’de bir çatışmada 10 arkadaşıyla birlikte hayatını kaybettiğinde ardında ‘Sê jinên azad’, ‘Şev tarî’ ve ‘Zilan’ gibi hafızalara kazınan parçalar bırakan, herkesin tanıdığı adıyla Delila’yı annesi ölümünden sonra şöyle anlatmış: “Yüreği sevgi dolu bir çocuktu. Yaşlı ve fakir insanları her zaman çok severdi, korurdu. Bu onun ruhunda vardı. Daha küçükken hiçbir şeyin farkında değilken bile ruhu sevgi doluydu.”
‘Yaptığı son ekmeği hiçbirimiz yiyemedik’
Beş yaşında okula başlayan Delila, 16 yaşında liseyi bitirdikten sonra dağa çıktı. Sabaha kadar sessizce Med TV izleyen Delila’nın, PKK lideri Abdullah Öcalan yakalandığında 28 gün boyunca yemek yemediğini yine yakınları anlatıyor. Her yıl takdirname aldığı Meslek Lisesi’nin Elektrik bölümünde okuduğu dönemlere dair ise akılda kalan sanatsal çizimler yaptı.
Annesi ölümünden sonra bir gazeteciye kızının dağa çıktığı günü şöyle hatırlıyor: “Çıktığı gün ben evde değildim ve hamur yapmıştım. Delila beni aradı ve hamurun ekşidiğini söyledi. Şükran isminde engelli bir komşumuz vardı. ‘Git Şükran’a söyle hamuru tandıra götürsün’ dedim. Bunu dememle birlikte bana ‘Anne ne kadar vicdansızsın. Ben nasıl Şükran ablaya söylerim hamura tandıra götürsün’ dedi. Eve geldiğimizde ekmek pişirilmişti. Kim yaptı diye sorunca, Delila dediler. Yaptığı son ekmekti. O ekmeği hiçbirimiz yiyemedik.”
Üç defa gömüldü
Delila’nın cenazesi Şırnak’ta toprağa verildi. Ancak ailesinin yoğun çabaları ve yapılan DNA testleri sonucu kimliği tespit edildi. O zamanki devlet yetkilileri, aileye ısrarla çatışmada öldürülen başka bir kadının cenazesini vermek istedi. Bu yüzden mezarı üç kez açıldı ve en sonunda 11 ay sonra doğduğu Silvan’a defnedildi.
Annesi bu süreci şöyle anlatıyor: “Dört ay içinde Delila’yı üç sefer defnettik, üc sefer çıkardık. Delila’nın cenazesini vermediler. Tekrardan cenazeyi gömdüler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra tekrar mezarların açıldığı haberini aldık. Aradan bir yıl sekiz ay geçtikten sonra bütün hepsinin DNA testi sonuçları çıktı. Cenazemizi alarak Silvan’da defnettik.”
Silvan’da Şeyh Halil Mezarlığı’nda toprağa verilen Delila’nın cenazesi, şimdi evlerinin 100 metre yakınında ve annesi her gün kızının mezarının başında.
Albümü ölümünden sonra çıktı
Ölümünden bir yıl sonra, 2008 yılında şarkıları Kom Müzik tarafından ‘Jinen Aza’ adlı albümde bir araya getirilen Delila, Kürt müzik kanalı MMC’deki klipleri nedeniyle Kürtlerin yakından bildiği bir isimdi.
Albümün kapağında Delila’nın şu sözleri yer alıyordu: “Yürek yaşar, beyin anlar. Bu da bir zihin savaşımını ortaya koyar. Sadece öğretmeni iyi bilmek gerekir… İlk ateş yakmayı öğrendiğinde zorluk çekersin. Nasıl yakılır bunu bile öğrenirken zorlanırsın. Nasıl yaktığını öğrenince, neden yakmak istediğini öğrenmeye çalışırken yine zorluk çekersin. Neden yaktığını nasıldan önce öğrenmek gerekir. Neden yaktığını öğrenince nerede yakacağını öğrenmek istersin. Onu da öğrenmeye çalışırken yine zorluk çekersin. Yanabilirsin, yakabilirsin, ama öğrenme istemin varsa o zaman yakmayı öğrenmek istersin. Güzellik başa beladır diyorlar, ama ben diyorum ki güzellik baş tacıdır…”
Dağda, savaşın ortasında şarkılar söylediği kadar, besteler de yapan Delila ‘Jinên Azad’ (Özgür Kadınlar) adlı şarkısında şunları söylüyordu: “Baharı beklerdiniz. Bak bahar geliyor, nereye gidiyorsunuz? Yüzünüz tebessümlü, sıcaktı yüreğiniz. Toprağın altı soğuk, yapmayın, nereye gidiyorsunuz?”