• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Füreya Koral retrospektifi: Sanat hayatın içinde yaşamalı

15/01/2018 15:40

 

SEVGİ AKA

sevgiaka@gmail.com


Türkiye’nin ilk çağdaş seramik sanatçısı Füreya Koral’ın kapsamlı sergisi Akaretler’deki Sıraevler’de 18 Ocak tarihine kadar ziyarete açık olacak.

Károly Aliotti, Nilüfer Şaşmazer ve Farah Aksoy küratörlüğünde gerçekleşen ‘Füreya’ retrospektif sergisi imparatorluktan cumhuriyete geçiş sürecinde yaşayan Füreya’nın seramik çalışmalarının yanısıra hayatına dair fotoğraf, kişisel eşyalar ve belgeleri içeriyor.

1910 yılında dünyaya gelen Füreya’nın seramik macerası 1945’de verem teşhisi konmasıyla sanatoryumda tedavi olurken teyzeleri Fahrelnissa (Zeid) ve Aliye’nin (Berger) gönderdikleri malzemelerle başlar. Daha sonra 1950’li yıllarda yaptığı Meksika ziyaretinde Aztek ve Maya kültürleri ve sanatıyla tanışır.

Diego Rivera’nın öncülerinden olduğu Meksika duvar resmi Füreya’nın seramik çalışmalarını kamusal alana yönlendirmesine sebep olur ve büyük seramik panolar yapmaya başlar.

Sergide yer alan Meksika’dan yazdığı mektuplardan birinde Oaxaca eyaletinin Ocotlán köyünde madeni tencere, tabak, çanak yerine hep toprak malzeme kullandıklarını yazıyor. Çocuk oyuncaklarından, sigara ağızlıklarına, çanlardan, düdüklere hep toprak kullanılıyor. Köy halkının yarısı toprak işi yapıyor.

Bu deneyimden sonra ‘yüksek sanat’ anlayışına şüpheyle yaklaşan sanatçı eserlerinin izleyiciyle buluştuğu yerleri sanat kurumlarıyla sınırlamak yerine kamusal mekanlara taşımaya karar veriyor: “İstiyorum ki yaptığım çini tabakta en fakir ev yemek yesin. Benim çinilerim herkesin olsun. Yaptığım masa her evde bulunsun. Bir ocak yapmalıyım çiniden. Güzel bir merdiven başı. Kahve fincanlarım olsun bütün kahvelerde. Zengin fakir, iyi kötü bütün evlerde. Genç, ihtiyar bütün ellerde. Sanatı müzelerde hapsetmek yok. O sanat ölü sanattır. Çağımıza yakışmaz”. “…Böylesine hayatına karışacak sanat. Sanatçının hayatına karıştığı gibi, halkın hayatına da karışacak…” diye ekliyor.

Füreya’nın retrospektifine eş zamanlı olarak Sakıp Sabancı Müzesi’nde Ai Weiwei’in porselene odaklanan Türkiye’deki ilk ve en kapsamlı sergisi izleyiciyle buluşuyor. Geleneksel sanat ve dili güncel tartışmaların içinde kullanan Ai Weiwei: “Sanat ifade özgürlüğüdür, yeni bir iletişim biçimidir. Hiçbir zaman müzelerde sergilemek ya da duvara asmak değildir. Sanat insanların gönüllerinde yaşamalıdır. Sıradan insanlar da herkes gibi sanatı anlayabilmelidir” diyor.

Katmanlı, zahmetli ve hassas üretim süreciyle, tarihsel olarak ayrıcalıklı bir statüye erişmiş seramik, porselen malzemelerini kullanan iki sanatçı da bu fetişleştirmeye meydan okumaktadır.

 

En büyük 14. yüzyıl Çin porseleni koleksiyonlarından birinin Topkapı Sarayı’nda oluşu ‘Ai Weiwei Porselene Dair’ sergisinin çerçevesini oluşturuyor. Dünya tarihinde Çin’e özgü olan porselenler, imparatorluk yılları boyunca Osmanlı Devleti’ne hediye edilmiştir.

Osmanlı Saray koleksiyonundaki statü sembolü olarak görülen Çin seladon ve porselenleri öncelikle sofra gereci olarak kullanılmıştır. Koleksiyondaki Osmanlı kullanımlarına uygun olmayan diğer kaplar işlevleri değiştirilerek kullanıma uygun hale getirilmiştir.

Örneğin Çin’de şarap sunulan ibrikler Osmanlı Sarayı’nda yemek öncesi ve sonrası el yıkamak için kullanılmıştır.

Füreya Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişteki modernleşme ve batılılaşma hareketini, Ai ise Mao Zedong yönetimindeki komünizmden kapitalizme geçişi ve Çin kültür devrimini yaşamıştır.

Sanatkar ailelerden gelen ve büyük toplumsal ve kültürel dönüşümlere şahit olan iki sanatçının pratiğindeki zorluk, insanoğlunun en eski keşiflerinden biri olan seramik geleneğinden kopup onun potansiyelini genişletmektir.

Modernizm akımının etkisiyle tabaklar, kaseler, fincanlar ve vazolar tasarlayan Füreya, geleneksel formları yeniden yorumlayarak onlara işlevsellik kazandırdı. Bu şekilde sanat ve zanaat arasındaki sınırları gevşetti. Ürettiği panolar çini geleneğini yeniden yorumlama denemeleriyle kendi sanatsal dilini bulma arayışlarını gösterir.

Ai Weiwei ise porselen eserleriyle Çin toplumunun son yüzyılının paradoksları içinde varlığını sürdürmeye çalışan bireyi ya da bireyleri yansıtmaktadır. Nesilden nesile toplumsal olayların, başarı hikayelerinin ve felaketlerin aktarıldığı porselen vazo ve tabaklarda, Ai Weiwei günümüze ait göç sahneleriyle tarihsel ve mitolojik sahneleri bir arada sunarak tarihin sonsuz tekerrürünü anımsatır. Bir taraftan da porselenin geleneksel olarak aldığı şekillere yerleşmiş değer yargılarını zorlayan yenilerini ekler.

Gelenekle ilişkisini şu sözlerle açıklamıştır: “Gelenek sadece bir hazır nesnedir. Yeni bir jest yapmak, bir referans olarak almak, sonuçtan çok başlangıç noktası olarak kullanmak bize düşer…”

Seramik sanatının iyileştirici gücünü gözler önüne seren ‘Füreya’ sergisi Akaretler’deki Sıraevler’de 18 Ocak’a kadar, ‘Ai Weiwei Porselene Dair’ sergisi ise Akbank’ın desteğiyle Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde 11 Mart tarihine kadar ziyaret edilebilir.

Kategori:Keyif

SON HABERLER

Genç yaştan itibaren kalp krizi için risk biriktiriyoruz

Yaklaşık beş yıldır Türkiye’de ölen her üç kişiden birinin sebebi kalp ve damar hastalıkları.

Goldman Sachs: Altın tahminlerin de üzerinde yükselebilir

Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs, özel yatırımcıların ilgisi nedeniyle altının daha da yükseleceğini öngörüyor.

Sumud Filosu: Mikeno gemimiz Gazze sularında

Gazze’ye yolundaki Küresel Sumud Filosu, Mikeno adlı gemisinin ‘Gazze sularında olduğunu’ duyurdu.

Ayşe Barım'ın tahliyesine itiraz

İstanbul başsavcılığı, menajer Ayşe Barım hakkındaki tahliye kararına itiraz etti.

Borsa güne yatay başladı– 2 Ekim 2025

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,03 yükselişle 11.223,74 puandan yatay başladı.

25 Nisan'da: Yeni 'The Handmaid's Tale' sezonundan ilk fragman
'Paramparça'dan 'Mutlu Son'a: Oscar'ın Yabancıları İstanbul Modern Sinema'da

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 893 gündür hapiste

YAZARLAR

Karar vermenin yorgunluğu

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Gölgelerin arasına taşınan sır; Claudia

Ayhan Tinin

İmzalı ve Birinci Baskı Kitaplar Müzesi

C. Hakkı Zariç

Yerli ve milli Nokta.

Mustafa Alp Dağıstanlı

Düşünceye tolerans hava gibi su gibi bir ihtiyaç

Murat Sevinç

Apti'ye veda: Şekerim, benim fıtratım böyle…

Murat Sevinç

Mutluluk dayatması

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Damla Doğan Tuncel: 300 okula temizlik robotu; bu robotlar ne yapacak?

Mustafa Mutlu: Hüso baba gördüğün gibi asıl haberi kendine saklaman bile seni kurtaramadı

Deniz Zeyrek: Kurtulmuş 'meşruiyet' konulu güçlü mesajını verirken 'kimi çevreler' diyerek acı gerçeği saklamaya çalıştı

Hasan Cemal: Necati Zincirkıran kendi döneminin efsanesiydi, 'gazete mutfağı'nın inceliklerini ondan öğrendim

Didem Eryar Ünlü: Trump kendi siyasi tabanı uğruna gezegenin geleceğini hiçe saymaya devam edecek

Asena Özkan: Spor medyası artık sporu sadece futbol olarak kabul ediyor ve okurla izleyiciye de bunu aşılıyor

Hediye Levent: Barışa merhaba hezeyanları bütün sesleri bastırmış olsa da, plan Gazze'ye vedanın ağıdı!

Zeynep Altıok Akatlı: Sahibine 'başarı' getiren zehirli iklim, muhalefet cephesinde de kimi aktörlerin söylemlerine sızmış durumda 

Barış Terkoğlu: Murat Bardakçı ve İlber Ortaylı, Fatih Altaylı dosyasına görüş vermiş

Esfender Korkmaz: Türkiye'nin sosyal konut politikası yoktur, hiç olmadı

İbrahim Kiras: Trump'ın planını Hamas'a kabul ettirmeleri beklenen İslam ülkeleri hükümetlerinin, bunu kendi kamuoylarına kabul ettirmeleri zor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×