Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Şam’da toplanan Ulusal Diyalog Konferansı’na Suriyeli Türkmenler davet edilmedi. Bir bildiri ile rahatsızlığı ilan eden Suriye Türkmen Meclisi, “bu dışlayıcı tavrı reddediyoruz” dedi.
Konferansa davet edilmeyen sadece Türkmenler değil; Türkiye’nin PKK terör örgütünün uzantısı olarak kabul ettiği PYD-YPG de konferanstan dışlandı. Bunun Ankara’yı memnun edeceği açık. Ancak Türkmen grupların da dışlanmış olması, akla Ankara-Şam arasında bir “pazarlığı” getirmiyor da değil.
Bir başka ilginç gelişme ise PYD-YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile Şam’daki HTŞ yönetimi arasında varılan bir anlaşma.
Şam’daki petrol bakanlığı, anlaşma uyarınca PYD-YPG kontrolündeki Deyrizor ve Haseke bölgelerinden çıkarılan petrolden günlük beş bin varil Humus rafinerisine gönderileceğini açıkladı. Anlaşma, Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi ile Bağdat arasındaki petrol alışverişini hatırlatır nitelikte. Kürtler’in Irak’ta federal yönetime sahip oldukları düşünüldüğünde, mevcut anlaşmayı Suriye’de de benzer bir yapının taşlarının örülmesi olarak yorumlamak mümkün.