İmza koyulan diğer anlaşmalar ise, ekonomiyi doğrudan ilgilendirmiyorlar. Hatta açıklanan imza listesine bakınca, sadece “15 anlaşma imzalandı” denilebilmesi için kurumlar arasındaki işbirliği protokollerine –üniversiteler arası işbirliği protokolü ya da kültür ve spor bakanlıkları arasında daha çok görünmesi için ikiye bölünmüş gibi duran uygulama protokolleri gibi – “kritik anlaşma imajı verilmeye çalışıldığı” bile göze çarpıyor.
Belli ki hava değişmiş;
Katar, her ne kadar Erdoğan’a iyi ev sahipliği yapsa da, iş Türkiye ile ciddi işbirliğine gelince yan çizmeye başlamış.
Türkiye’ye bakış, Katar Dışişleri Bakanı’nın da açık açık ifade ettiği gibi, TL’nin diğer döviz kurları karşısında ezilmesiyle “kelepir” hale gelen Türk şirket, taşınmaz ve fabrikalarını ucuza kapatmanın ötesine geçmiyor…