Soğuk savaş döneminde “düşman” kim, “dost” kim büyük ölçüde biliniyordu. Uluslararası ilişkilerin parametreleri belliydi. Oysa bugünlerde küresel ilişki ağında tam bir “kaos” hakim.
Kaostan herkes, dünyanın ekonomik ya da askeri olarak en güçlü ülkeleri bile payını alıyor; ABD’nin alıştığı küresel “jandarma” rolüne karşı Çin’in yükselişini bir “tehdit” olarak görmesi, ancak bir yandan da Pekin yönetimiyle bir şekilde işbirliği yolu aramaya çalışması bundan.
San Francisco’da APEC zirvesi kapsamında, ABD Başkanı Biden’ı Çin lideri Şi ile görüştürmek için Amerikan bürokrasisi aylardır adeta seferberlik ilan etmiş durumdaydı. Görüşme beklenenden verimli geçti. İki ülke, küçük de olsa aralarında bazı “güven arttırıcı önlemler” konusunda uzlaştılar. Belki iş daha da ileriye götürülebilecekti ki, Biden’ın “Şi’nin bir diktatör olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna verdiği “evet” yanıtı geldi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in yanıtı duyduğunda yüzünün aldığı hal, vücut dili tek kelimeyle “bir çuval incirin berbat edildiğinin” de somut göstergesi. ABD-Çin arasındaki kaos devam edecek, belli.