İran dolaylı yollardan –deyim yerindeyse- dişlerini gösterirken, Ankara’nın karşı hamlesi de Birleşik Arap Emirliklerine SİHA satışına ilişkin anlaşma imzalamak oldu. Türk SİHA’larının BAE tarafından “kime karşı” kullanılacağını tahmin etmek için, Yemen’de bitmeyen iç savaşa bakmak yeterli.
Erdoğan’ın BAE ziyaretinde imzalanan tek anlaşma, SİHA satışını da kapsayan savunma işbirliği belgesi olmadı; Toplamda 13 anlaşma imzalandı Türkiye ve BAE arasında. Ancak anlaşmaların içeriğine bakıldığında, savunma anlaşması hariç, diğerlerinin pek de kritik olmadığı ortada.
Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE başta olmak üzere, Körfez Arapları’ndan henüz istediği ekonomik desteği bulabilmiş değil.
Şimdi AK Parti hükümeti açısından sırada Suudi Arabistan var; Bir dönem Kaşıkçı cinayetinin “azmettiricisi” olarak ilan edilen Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’la da “küslük” biterse, belki Arap sermayesinin Türkiye’ye gelmesinin önü açılır.
Ancak bunun oldukça büyük bir “belki” olduğunu da vurgulamak gerek…