Uluslararası ilişkilerde son dönemdeki küresel cepheleşme demokrasilerle otokratik rejimler arasında yaşanacak gibi görünüyor.
Ukrayna savaşı bunun örneği; Batı’nın söylemi otokratik Rusya rejiminin Ukrayna’yı işgal ettiği üzerine kurulu. Dolayısıyla da savaşın ilk aylarında Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky “demokrasi havarisi” gibi karşılandı gerek ABD’de, gerekse Avrupa Birliği ülkelerinde.
Ancak durum değişmeye başlamış gibi görünüyor. Bunun ilk nedeni, ABD ve Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yönelik katı yaptırım rejiminin beklenenin aksine, Rus ekonomisini çökertmeyi başaramamış olması.
İlginçtir, Batı’nın Rusya yaptırımları, sadece Çin gibi “karşı cephede” yer alan ülkeler tarafından değil, yine bizzat Batı’nın “müttefik” olarak kabul ettiği otokratik ya da otokratik eğilimli ülkelerin uymaması nedeniyle başarısız oldu;
ABD’nin Ortadoğu’daki geleneksel müttefikleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri mesela, Rusya’nın petrolünü ucuza alıp, kendilerininkinin pahalı fiyatından dünyaya satarak para kazanma yolunu seçtiler.
Yine Washington’un Ortadoğu politikasını üzerine kurduğu İsrail’de de, demokrasiyle göreve gelen ancak ırkçı ve otokratik adımlara imza atan aşırı sağcı koalisyon hükümeti hiç bir zaman Rusya’ya karşı ABD ya da Avrupa Birliği kadar sert tutum almadı.