Ortadoğu’daki bu yeni atmosferden Türkiye’nin de etkilenmemesi olanaksız.
Nitekim AK Parti hükümetlerinin Ortadoğu’da Türkiye’nin oynayacağı rol için ilk yıllarda çizilen “lider/koruyucu/oyun kurucu” rolden yavaş yavaş çıktıklarını görmek mümkün.
Bunun somut örneği gergin ilişkiler yaşanan, 15 Temmuz darbesinin finansörü olmakla suçlanan BAE’nin fiili lideri Veliaht Prens Muhammed’in Ankara’da –turkuaz halılar serilerek, törenlerle- karşılanması ve ağırlanması oldu.
AK Parti yetkililerinin sık sık kullandığı “Ortadoğu’da Türkiye’nin onayı olmadan yaprak kımıldamaz” sloganı, Abraham anlaşmaları ile zaten yerle bir olmuştu. BAE Veliahtı’nın Ankara ziyareti ise, AK Parti’nin izlediği güce dayalı Ortadoğu politikasının tabutuna çakılan son çivi oldu.
Ekonomik kriz içindeki Ankara artık bölgeye “ağabey” değil, “ekonomik işbirliği ortağı” olarak dönüyor. Yine BAE’nin Veliaht Prens’in ziyaretinde Türkiye’ye yapacağını açıkladığı 10 milyar dolarlık yatırım da bu işbirliğinin “ön ödemesi” gibi kabul edilebilir. –Bu arada BAE, 10 milyar dolar yatırım konusunu standarda bağlamış görünüyor. BAE, daha önce İngiltere ve İsrail’le de 10 milyar dolarlık yatırım sözü içeren anlaşmalar dizisi imzalamıştı.