… yerel yönetimleri kaybettikleri her yerde, Millet İttifakı’na geçmiş bütün belediyelerde yaptıkları ortada. Kimi zaman (çoğunlukla HDP’nin elindeki yerel yönetimlerde) “kayyımlama” yöntemi ile demokrasiyi ezip geçmek sureti ile bu hazımsızlığı sergilediler. Kimi zaman sudan gerekçelerle, başkan görevden almalarla, kimi zaman ellerindeki Meclis çoğunluğu ile başkanı çalıştırmama yöntemi ile.
Üniversitelerde de “seçim yerine atama” mantığı da aynı “demokratik ezikliğin” tezahürü değil mi? Kazanamayacağımız yerde “atama”, kazanabileceğimiz yerde “seçim” yapıp arkanızı döndüğünüzde de bol kepçeden “Halkın iradesi, sandığın kutsiyeti…” palavraları filan.
Ondan sonra da iktidarın el değiştirme günü geldiğinde ne yapacakları kastedilerek “Bunlar seçimle gitmez…” diyene karşı utanmazca atağa geçerek, “Vay!.. Sen bizi darbe ile mi indirmeyi tasarlıyorsun?..” diye pişkince saldırmalar.
Kimsenin darbe filan kastettiği yok. Tam tersine, sizin “Kazanamayacağınız her yerde ve durumda çamura yatma ve oy iradesini inkâr” alışkanlığınızı yüzünüze vuruyoruz muhteremler. Bırakın laf ebeliğini.
“Seçimle gitmez bunlar” izlenimini oluşturan sizlersiniz.
Çünkü sandık ve oy iradesini her fırsatta çiğnediğinizi ve çiğnemeye “ileride de pekâlâ niyetli olduğunuzu” sürekli ikrar ve teyit ediyorsunuz.