Ortadaki tablo, sadece SADAT’ın geçmişteki faaliyetleri ile ilgili iddiaların temelsiz olmadığını ortaya koymakla kalmıyor. Öte yandan giderek güç kaybettiği herkesin malumu olan iktidarın iç ve dış politik hedeflerine bağlı olarak oluşturulmuş bu örgütün bundan sonra da boş durmayacağının işaretlerini veriyor.
Erdoğan’ın muhalefeti tehdit edip ülke yönetimine talip olmaktan vazgeçmesi konusunda uyardığı bir siyasal ortamda iktidarın kaybedilmemesi için bir ‘özel savaş aygıtı’ olarak kurulan SADAT’ın devreye girmesi; yeni kaos planlarının devreye sokulması, ölüm listelerinin hazırlanması ve gayri nizami harp kapsamında ‘sivil’ güçlerin devreye sokulmaya çalışılması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.
Kürt halkına karşı yürütülen ‘özel savaş’ta yer alan ‘bin operasyon’cular ve SADAT’çılar aynı zincirin halkaları durumundadır. Yeni kaos planlarının önüne geçilebilmesi ve demokratik bir geleceğin kurulabilmesi için bu karanlık örgütlenmelerin ve halklara karşı işledikleri suçların açığa çıkartılması mücadelesinin yarına ertelenmeden bugünden ısrarlı bir biçimde sürdürülmesi gerekiyor.