AK Parti’nin ülkedeki etkin tüm konumları elinde tutma, paylaşmama ihtirası ağır bastı.
“Sadece ben yönetmeliyim” inadı, toplumun çoğunluğunun zararına işleyen bir hâl almıştır. Toplum geçen seçimde başladığı silkeleme eylemine devam edecektir.
Ülkemizin sağ cenahtan kaynaklanan ciddi bir meselesi var: Ne AK Parti ne de MHP demokratik duruşa sahipler. Ne parti içerisinde ne ülke yönetim anlayışlarında demokratik zihniyetten eser var.
Sağdaki büyük parti, bu cenahın geleneğinde hiç görülmediği kadar sert ideolojik duruşa savrulmuştur.
Davutoğlu, kendine özerk bir alan açamayan “gölge başbakan” algısını derinleştirmiştir. Zaten hiçbir zaman otoritesini tesis edemeyen Davutoğlu’nun, çatışmasızlık süreci bittiğinde meylettiği sert dil, aslında bu otoritesizliğin telafisi çabasıdır.
Ama Davutoğlu’nun bu saatten sonra kendi liderlik efsanesini yaratması mümkün olmayacak.