Batılı şehirlerdeki IŞİD katliamlarından sonra, Trump, Murdoch ve benzer aşırı sağ çevrelerin bizi çok rahatsız eden “İslami terörizm” adlandırmasına karşı nazire yaparak bu saldırıya “Hristiyan terörizmi” demek de aynı tuzağa düşmek, onlarla aynı yerde buluşmak anlamına gelir.
Böylece çok haklı bir itiraz olan “bir dinin adı bir terör eylemiyle anılamaz” ilkesinden de feragat edilmiş olur.
Halbuki, terörle gelen savaşa davete icabet etmemek, bu ırkçı tezlerin üzerine kurulduğu insanlığın asla değişmez aktörler arasında, ezeli ve ebedi bir savaş içinde olduğu varsayımına itiraz etmek, bu terörist saldırıya yüksek sesle karşı çıkan Batılı siyasetçiler, aktörler, entelektüelleri ırkçı, göçmen karşıtı, İslamofobik dalgaya karşı cesaretlendirmek, işbirliğine çağırmak bu katillerin manifestolarını çöpe çevirir. Bu tavır, Batılı ülkelerde yaşamaya devam edecek milyonlarca Müslümanın da hayatını kolaylaştırır.