BURCU KARAKAŞ
brckarakas@gmail.com /@burcuas
Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in yarın Türkiye’ye yapması beklenen ziyaret tartışma konusu oldu. Merkel’in Suriyeli mültecilerle ilgili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşme şimdiden merak konusu.
Merkel’in ziyareti öncesi Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün düzenlediği ‘Çarşamba Seminerleri’nin ‘Sınır’ teması kapsamında geçen hafta ‘Mülteciler Giderken: Türkiye ve Avrupa Arasında Mülteci Politikaları’ başlıklı bir konuşma yapan Göksun Yazıcı ile görüştük.
Mimar Sinan Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam eden yazar Göksun Yazıcı, Urfa ve Hatay’da 8 ay boyunca mültecilere yönelik psiko-sosyal destek çalışmalarına katılmış bir isim.

Yazar Göksun Yazıcı
Deneyimlerini paylaşan Yazıcı, Suriye krizinin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük kriz olduğunu belirterek, “Şaka değil, 8 milyon insan ülkenin içinde yerinden edilmiş durumda. Sadece bir insani kriz değil. Çok büyük bir kriz. Türkiye’nin batısı bunu acil bir durum olarak yeni duyuyor. Avrupa’ya kaçmak isteyenler yüz binlerle ifade ediliyor ama hala milyon insan var burada” diye konuştu.
‘Aleviler gelseler de ses çıkartmıyor’
Türkiye’nin mültecileri kabul ederken ayrımcı davrandığını vurgulayan Yazıcı, şunları söyledi: “Biz sadece Sünni Müslüman mültecileri alan ülke durumundayız. Bir Alevi sınıra gelmişse, ‘Kardeşim sen Alevi misin’ diye sormuyor kapıda ama Türkiye hiçbir zaman saklamadı kendini, kimi himaye edeceği her zaman çok açıktı. Türkiye, ayrımcılığı en çok Ezidiler üzerinden gösterdi. Ezidilere hiçbir şekilde hiçbir koruma, zerre bir şey verilmedi. Ezidiler, Edirne kapısına dayanan ilk grup oldular. Kamp dışında hareket etmeleri bile yasaktı. Bir tanıtım kartları bile yoktu. Aleviler ise Türkiye’ye geliyorlarsa bile seslerini çıkartmıyorlar. Hıristiyanlar zaten Lübnan’a gidiyor. Türkiye’de rahat yaşayamayacaklarını biliyorlar.”
‘Büyüklük hezeyanı’
Yazıcı, Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerinde son dönemde Suriyeli mülteci meselesini bir ‘koz’ olarak kullandığını belirtti. Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda büyüklük hezeyanına kapıldığını ifade eden Göksun Yazıcı, “Şam da bizimdi. Kobane zaten düştü düşecekti. Hala Suriye’yi bir vilayet olarak görürcesine yapılan şeyler. Bir büyüklük hezeyanı” dedi.
‘Reform gerekli’
Göksun Yazıcı, Suriyelilere haklarının tanınmasını mevcut düzenin kaldıramayacağını, reform gerektiğini söyledi. Yazıcı, “Türkiye şu an Suriyeliler için ‘Çalışma hakkını tanıyorum’ dediği anda mevcut düzen patlatır. Belli bir ekonomik dönüşüm gerektirecek Suriyelilerin çalışma hakkına sahip olması. Yapısal bir reform gerektirecek. Bunu istemiyorlar. Mevcut düzenle bunu kaldırmaz ama o düzeni sürdürmek istedikleri için yapmıyorlar” diye konuştu.