Türkiye’de göz göre göre, bir polis devletinin taşları döşeniyor.
‘Ben buyum ve şunu şunu beğenmiyorum’ demeye cesaret eden her vatandaşın ensesinde bozanın pişirileceği, insanların hem tek tek hem de gruplar halinde topluca fişlenmekte olduğu bir kâbus düzenine tam gaz gidiliyor, sosyal medyada en makul insanların üzerine bile taş yağdırır gibi tazminat davaları yağdırılıyor; ifade, toplanma, gösteri özgürlüğü adına ne varsa torbalanıyor…
Ama arkadaş memnun ve kendinden emin.
‘Bürokratik vesayetin adım adım bittiği bir dönemde, özgürlüklerin arttığı, özgüvenin yeniden yeşerdiği, geleceğe umutla bakan bir toplum olma yolunda gidiliyor.’
Yani, demeye getiriyor ki, mesela, ihale düzeni üzerindeki iktidar ve tek adam vesayeti bitti bitiyor; özerk kurumlar öyle özerk bir hale geldi ki, denge-denetim on numara!