AKP-MHP ekseninde bir ‘yeni muhafazakar milliyetçi cephe’nin oluşumunda, yolsuzluk dosyalarının, üç-dört bakan ve birkaç bürokratla sınırlı tutulup, AKP’nin pek bir şey olmamış gibi asgari hasarla ‘tereddüt yok, yola devam’ını da bekleyebiliriz.
Ben, tahminlerin aksine, Suriye ve PKK çerçevesinde oluşacak bir -savaş demeyelim- ‘olağanüstü koşullar’ ortamında, AKP-MHP koalisyonunun uzun ömürlü bile olabileceğini sanıyorum.
Ama acele etmeyelim. Pilav daha çok su kaldıracak. MHP ile olsa dahi, koalisyon kurma konusunda gayet ağır çekim bir sürece hazır olun.
Hükümetin inşasını TSK komuta kademesinde tayin ve atamaların yapılacağı Yüksek Askeri Şûra sonrasına bırakmak, Erdoğan için bir ‘olmazsa olmaz’dır.
‘Oyun’un çapı çok büyüyecektir.
Koalisyon takvimini böyle bir sersemlik ve dağınıklıkla bu muhalefet ‘bloku’ artık zorlayamaz.
Tabii, mesela HDP, aniden ‘sine-i millet’e dönme kararı verirse, işte o zaman işler değişir.