Gezi’yle başlayan, 17-25 Aralık’la hızlanan ‘Eski Türkiye’ye dönüş’ yolculuğunun her kritik aşamasında sıkıntılardan derin pişmanlıklara doğru sürüklenmiş Gül.
‘İyi sabır göstermiş’ diyelim ama bu yetmiyor.
Çünkü ‘sabır’la beslenen hareketsizlik, hukuk düzeninin ayaklar altına alınması, Gül’ün tabiriyle ‘Mısır ve Suriye başbakanları gibi davranılması’, despotizmin taşlarının döşenmesine yol açtı.
Gül’ün ‘çeyrek hamleleri’, içeride dışarıda birçok çevrede güven sarsılmasına sebep oldu; hanesine tarihi hatalar olarak yazıldı.
Ama şu da var: Türkiye seçmenin frene sert basmasıyla atlattığı badireden çıkacaksa bunun en önemli koşulu AKP’nin kendisini temizlemesi, ikinci koşulu da Gül ve ekibinin temizlik-onarım işini üstlenmesiyle olacaktır.
Bu olmadan Türkiye’nin düze çıkması da çok zor.
Gül’ün şansı var ama bu da demokrat değerleri hâlâ önemsiyor mu bilemediğimiz ‘ak saçlı’ kesimin cesaretine bağlı.