Türkiye’nin olduğu kadar, bir zamanlar herkes için demokrasi vaatleriyle onu dönüştürmeye soyunmuş AKP’nin hikayesinde de tarihi bir kırılma noktası, Ergenekon kararı.
Gündelik rüzgarlara kapılıp ‘işte biz haklı çıktık’, ‘filanca kesim özeleştiri yapsın’, ‘yanlıştan dönülüyor’ gibi laflar gırla gidiyor ama hiçbir anlamları yok.
Herşey olduğu gibi ortada, soru işaretleri duruyor ve memleket, herkesin bizar olduğu fabrika ayarlarına dönüş yolunda, yani eski düzenin restorasyonuna doğru kararlı bir adım daha attı.
Yaklaşık beş yıl süren Balyoz ve dokuz yıl süren Ergenekon davaları, yargının dönüp dolaşıp vardığı sonuç itibarıyla, Türkiye açısından son derece önemli bir ‘demokrasiye geçiş teşebbüsünün’ de – belki nihai olarak – sınıfta kalmasının simgeleri olarak tarihte yerlerini alacaklardır.
(…) bir kez daha anlaşıldı ki, devlet güdümünden kopamayan bir yargıyla Türkiye’de adaletin sağlanması mümkün değildir ve olmayacaktır.
Şimdi zafer çığlıkları atıyorlar.
Darbecilikle yüzleşilmedi, onca faili meçhul davasından sadece ve sadece beraat çıktı.