Türkiye’nin dağınık muhalefeti, kimliklerine yapışmış takıntı ve şüphelerinden sıyrılıp bir zeminde buluşamazsa çok değil altı ay sonra bugünleri dahi özlemle anacağız.
Türkiye’ye demokrasinin yakışacağını düşünerek yıllarını köklü reform ve değişime adamış olanların, 12 Eylül 2010 referandumu esnasında bu idealin yolunun açılması için üçte ikiye yakın oyla destek verenlerin nefes alması gitgide zorlaşıyor.
Anayasa askıdadır.
‘Umurumda değil’ sloganıyla günbegün genişletilen ‘fiili durum’ hepimizi dibe doğru çekiyor.
Geç olursa bunun vebali, saplantılar içinde debelenen, seçim ittifakı aramayan muhalefet kesimlerinin üzerinde olacaktır.